Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/5136 E. 2023/5516 K. 16.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5136
KARAR NO : 2023/5516
KARAR TARİHİ : 16.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1444 E., 2022/510 K.
HÜKÜM/KARAR : Red/Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gökçeada Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/44 E., 2021/16 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA
Davacı vekili;… …Aya… Mevkiinde kain 379 ada 14 parselin davacıya babası …’dan kaldığını, taşınmazda zeytinlik içindeki damın 1948 yılında babası tarafından yapıldığını, babasının 1992 yılında adadan ayrılarak Yunanistan’a gidene kadar kendi adına bu yere malik sıfatıyla zilyet olduğunu, sonrasında davacının taşınmaza zilyet olup 1965 ve 1974 tarihlerinde adanın yerli Rum halkının zorunlu olarak adadan ayrıldığını, ayrılırken davaya konu taşınmazın dava dışı …’a geçici olarak emaneten bakılması için bırakıldığını ancak kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; terk olgusunun incelenmesi ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 1973 yılında Yunanistan’a gittiği ve davaya konu taşınmazla dava dışı …’ın ilgilendiği, malik sıfatıyla zilyetliğin sürdürülmediği ve taşınmazın iradi olarak terk edildiği, zilyetlikle iktisap şartlarının oluşmadığı, iddianın ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarlayarak hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmaz üzerinde bulunan mevcut yapının 30 senedir kullanılmadığı, davacının 1973 yılında evlendiği ve önce İstanbul’a sonrasında ise yurtdışına çıktığı, taşınmazın üzerinde yüz ölçümüne göre az sayıda zeytin ağacı bulunduğu, mevcut ağaçların belli bir sıra ile ve düzenli olarak meydana getirilmediği, zilyetliğin iradi olarak terk edildiği, zilyetlikle kazanma koşullarının kanıtlamadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kararın hükmen bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme
Dava, kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi,

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.