YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5071
KARAR NO : 2022/7239
KARAR TARİHİ : 03.11.2022
MAHKEMESİ : KAYSERİ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : GÜRÜN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Gürün Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.02.2022 tarihli 2021/94 Esas 2022/44 Karar sayılı kararı ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 20.05.2022 tarihli 2022/445 Esas 2022/640 Karar sayılı kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, dava dilekçesinde, Gürün ilçesi Yolgeçen köyünde bulunan 122 ada 46 parsel sayılı taşınmazın kadastro sırasında Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, oysa ki taşınmazı babasının Gürün Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.11.1959 tarihli ve 70/219 sayılı kararı ile hükmen tescil yolu ile kazandığını ve ölene kadar kullandığını, ölümünden sonra da taşınmazın mirasçılarına intikal ettiğini, dava konusu taşınmazın kendisine düştüğünü, halen de taşınmazın malik sıfatıyla zilyetliğinde olduğunu belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
II.CEVAP
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davada hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, davada hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davacının atalarının zilyetliğinde bulunduğunu, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hak arama hürriyetinin kısıtlandığını, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin de fahiş miktarda oluğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 20.05.2022 tarihli, 2022/445 Esas 2022/640 Karar sayılı kararıyla; davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 31.07.2008 tarihinde kesinleştiği, açılan davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığı gerekçeleri ile davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın kadastrodan öncesine kadar müvekkilin murisi adına tapulu olması, kadastro tarihinden bugüne kadar taşınmazın malik sıfatıyla müvekkilin murisi ve müvekkil tarafından kullanılması, eklemeli zilyetlikle birlikte müvekkilin dava tarihine kadar taşınmazı kullanması nedeniyle kadastrodan sonra da müvekkil lehine kazandırıcı zamanaşımının şartlarının oluşması dikkate alındığında kadastrodan önceki sebeplere dayanıldığı ve 10 yıllık dava açma süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi ve yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmesinin yerinde olmadığı, Anayasa tarafından güvence altına alınan hak arama özgürlüğünün kısıtlandığı, dava değeri dikkate alındığında davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin de fahiş olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal-tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi şöyledir:
“Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.”
3.3. Değerlendirme
3.3.1. 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir.
3.3.2. Somut olayda çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 31.07.2008 tarihi ile davanın açıldığı 07.09.2021 tarihi arasında 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği kuşkusuzdur.
3.3.3. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre kararın (IV./3.) no.lu bendinde yer verilen gerekçeyle Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 03.11.2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.