Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/4634 E. 2023/6898 K. 28.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4634
KARAR NO : 2023/6898
KARAR TARİHİ : 28.11.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/591 E., 2021/1291 K.
DAVA TARİHİ : 09.08.2017
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul-Kısmen Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Akseki Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/149 E., 2019/121 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul-kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, İbradı ilçesi Ormana beldesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 482 ada 12 parsel sayılı taşınmazın bağ vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazı davacının satın aldığını, imar-ihya ettiğini ve eklemeli olarak zilyet olduğunu ileri sürerek taşınmazdaki kullanıcı şerhinin iptali ile davacının zilyet olduğunun tespiti ve tapuya şerh verilmesini, tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı Hazine vekili yargılama sırasında, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Akseki Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.11.2019 tarihli ve 2017/149 Esas, 2019/121 Karar sayılı kararı ile; zilyetliğin tespiti yönündeki talebin kabulüne, çekişmeli taşınmazdaki “Nuri kızı …’ın zilyedindedir” şerhinin kaldırılarak “…’in zilyedindedir.” şeklinde düzeltilmesine, tapu iptali ve tescil talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Antalya ili, İbradı ilçesi, Ormana beldesi Hisar mevki 482 ada 12 parselin III. Derece sit alanı kapsamında olduğunu, bu belirlemenin 28.06.2019 tarihinde bulunduğunu, gerekçeli karar tarihi olan 28.11.2019 tarihinden önce dava konusu taşınmazın III. derece sit alanı içerisinde kaldığını, davacının kazanılmış hakkının korunması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli 482 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 2007 yılında yapılan kadastro tespitinde, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğünün 23.03.2005 tarih ve 321 sayılı kararı ile 1. derece arkeolojik sit alanında kaldığı gerekçesiyle Hazine adına tespit ve tescil edildiği, her ne kadar davacı vekili tarafından karar tarihinden önce Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğünün 28.06.2019 tarih ve 9545 sayılı kararı ile sit derecesinin değiştirilerek dava konusu taşınmazın III. derece arkeolojik sit alanına alınmış olduğunun bildirildiği ve dosya arasında bulunan tapu kaydında da 29.07.2019 tarihinde taşınmazın beyanlar hanesindeki 1. derece arkeolojik sit şerhinin III. derece arkeolojik site dönüştürüldüğü görülmüş ise de Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin aynı yere ilişkin 2019/655 Esas, 2019/1930 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi davanın kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptal ve tescil davası olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesi kapsamındaki bu tür davalarda uyuşmazlığın tespit tarihi itibariyle mevcut olan hukuki duruma göre çözümlenmesi gerektiği, tespit tarihi itibariyle çekişmeli taşınmazların 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde kaldığı, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 30.05.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5663 sayılı Kanunla değiştirilmiş ve buna göre kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazların zilyetlik yoluyla iktisap edilemeyeceği hükmünün getirildiği ve bu değişikliğin kadastrosu devam eden taşınmazların sınırlandırma ve tespiti işleri ile devam eden davalarda da uygulanacağının 2863 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7 inci maddede belirtildiği, bu yasal düzenlemelere göre çekişmeli taşınmazın sonradan alınan idari kararla sit derecesinin değiştirilmiş olmasının idari kararların geçmişe dönük hukuki sonuç doğurmasının mümkün olmaması nedeniyle hüküm ifade etmeyeceği değerlendirilerek, Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 11 inci maddesi (Değişik ikinci cümle: 22/5/2007-5663/1 md.)

3. Değerlendirme
Antalya ili, İbradı ilçesi, Ormana beldesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 482 ada 12 parsel sayılı 1.630,21 m2 yüz ölçümlü taşınmaz beyanlar hanesinde Nuri kızı …’ın zilyetliğinde olduğu belirtilerek 2863 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinde 5626 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle yapılan değişiklik ile sit alanında kalması nedeniyle bağ vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onma harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Akseki Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

28.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.