Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/4556 E. 2023/5490 K. 16.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4556
KARAR NO : 2023/5490
KARAR TARİHİ : 16.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/281 E., 2022/329 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/354 E., 2021/731 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar dava dilekçesinde özetle, dava konusu … İli, … İlçesi,…Köyü 153 ada 1 parsel, 150 ada 3 parsel, 152 ada 2 parselde kayıtlı taşınmazların haksız ve hukuka aykırı kadastro çalışmaları neticesinde davalı adına tespit ve tapuya tescil edildiğini, davalı ile kardeş olduklarını, dava konusu taşınmazların babalarından miras yolu ile intikal ettiğini, yapılmak istenen bağış işleminin geçersiz olduğunu, mirasbırakandan kalan taşınmazların taksim edilmediğini ileri sürerek taşınmazların tapu kaydının iptali ile mirasbırakanları …’ndan olan miras payları oranında adlarına tapuya tespit ve tescilini talep etmişlerdir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu her üç parselin kadastro evraklarında edinme sebebi olarak “tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz İzzet oğlu …’nun 20 yılı aşkın bir zamandan beri nizasız ve fasılasız ve malik sıfatıyla zilyet ve tasarrufunda iken 2007 yılından bu taşınmazı oğlu …’na kayıtsız ve şartsız ve bedelsiz olarak bağışlayarak hak ve alakasını kesip zilyetliğini de devrettiği, bağış tarihinden beri de bu taşınmazın … zilyetliğinde bulunduğu” gerekçeleriyle davalı adına tespit yapıldığını, davacıların bağışlamanın geçersizliği nedeniyle kadastroca oluşturulan davalı tapusunun kendi hisseleri oranında iptalini dava ettiklerini, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazların bağışlanması ve zilyetliklerin devri ile mülkiyetin davalıya geçmiş olduğunu belirterek sabit olmayan davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki hususları tekrarlayarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava konusu taşınmazların bakıma muhtaç olan mirasbırakan Hidayet tarafından kendisine bakması nedeniyle davalı oğluna bağışlandığı, kadastro tespitlerinin de mirasbırakan Hidayetin bağışı nedeniyle davalı adına yapıldığı, kadastro tespitinden 9 yıl sonra vefat eden mirasbırakanın iradesinin bu yönde olduğu, mirasbırakan ile davalı baba-oğul olup davalının babasına bakması nedeniyle ölene kadar birlikte yaşayıp aynı evde oturdukları göz önüne alındığında davalı ile mirasbırakanın taşınmazları birlikte kullanmış olmalarının “davalıya ait olan taşınmazın birlikte kullanılması” olarak ve mirasbırakanın taşınmazları oğlu adına kullandığının kabulünün hayatın olağan akışına uygun bulunduğu, senetsiz olan taşınmazlarda bağış ya da satışın herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığı ve muvazaa iddiası dinlenemeyeceği gibi satış gösterilip bağış yapılması gibi bir durumun söz konusu olmadığı, olayda uygulama yeri bulunmadığı halde davanın muris muvazaası niteliğinde kabul edilerek Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz bulunduğu gerekçesiyle, HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davacıların davasının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar temyiz dilekçesinde özetle, davalının mirasçılardan mal kaçırmak kastıyla hareket ettiğini, taşınmazların mirasbırakanın ölümünden sonra kullanılmadığını, mirasbırakanın bağışladığına dair yazılı imzalı bir belgenin olmadığını, iradesinin de o yönde bulunmadığını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15 inci maddesi,

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu … ili, … ilçesi,…köyünün 153 ada 1 ve 150 ada 3 parsel sayılı 6.344,59; 5305,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tarla vasfı ile 152 ada 2 parsel sayılı ve 17.566,94 metrekare yüzölçümündeki ahşap iki katlı ev, ahır samanlık, garaj ve tarla vasfıyla İzzet oğlu …’nun 20 yılı aşkın zilyetliğinde iken 2007 yılında yaptığı hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … oğlu … adına tespit ve tescil edilmiştir.

3.Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle,
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile,
Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılara yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.