YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4334
KARAR NO : 2022/7330
KARAR TARİHİ : 08.11.2022
MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : BURSA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davalı tarafın istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 08/11/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı … vekili Avukat …. ile temyiz edilen davalılar … v.d. vekili Avukat … geldiler, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Geri çevirme yoluyla getirtilen evrak ile birlikte dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
– K A R A R –
Dava, hata hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, dava dışı …’ın 14/07/1988 tarihinde 781, 796 ve 200 parsel sayılı taşınmazları satın alırken bu parsellerle birlikte kullanılan 810 parsel sayılı taşınmazı da satın aldığını ve taşınmazın zilyetliği devredildiği halde anılan parselin dava dışı …..’a tapuda devredilmediğini, 06/10/1988 tarihinde de kendisi tarafından dava dışı ….. 781, 796 ve 200 parsel sayılı taşınmazları yine 810 parsel sayılı taşınmazın da dahil olduğu saikiyle satın aldığını, gerçekte 810 parsel sayılı taşınmazın devredilmediğini, hataya düştüğünü, bu hususun 2016 yılının Mayıs ayında atık su ve kanalizasyon kazı çalışması esnasında anlaşıldığını ileri sürerek, 810 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde dava tarihindeki bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, husumetin önceki malik …’a yöneltilmesi gerektiğini, 1 ve 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin geçtiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlar, aşamada davalı …’ın ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil olmuşlardır.
İlk Derece Mahkemesince, taşınmazın davacıya, dava dışı …’dan geçtiği, davalıların husumet ehliyetlerinin olmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine; Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince tapu iptali ve tescil davalarında husumetin kayıt malikine yöneltileceği, husumet yokluğundan ret kararının yerinde olmadığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesinin kararı 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a/4-6. maddesi uyarınca kaldırılarak, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesince, iddianın sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne dair verilen kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince hata iddiasının âkidine karşı ileri sürülebileceği ve davacının âkidi dava dışı … ile tapu kayıt malikleri davalılar arasında davacıyı zararlandırma kastı ile el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerinin de iddia edilmediği gerekçesi ile davalı tarafın istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de “miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararların” temyiz edilemeyeceği, Ek 1. maddede ise; parasal sınırların her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı belirtilmiştir. 2022 yılı itibarıyla HMK.’nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırı 107.090,00 TL olarak uygulanmaya başlanmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, eldeki davada davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin her bir davalının taşınmazdaki payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.
Somut olayda, dava konusu 810 parsel sayılı taşınmazın dava tarihi itibarıyla keşfen saptanan toplam değeri 201.515,00 TL olup, her bir davalının taşınmazdaki 1/2 payına isabet eden 100.757,50 TL’nin 2022 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bir karar verilebileceği açıktır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenden ötürü temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan eldeki dava yönünden davacının temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE, alınan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 03/09/2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalılar vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacıdan alınmasına, 08/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.