YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4152
KARAR NO : 2022/7347
KARAR TARİHİ : 09.11.2022
MAHKEMESİ : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : AKSARAY 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 23/12/2021 tarihli, 2022/519 Esas ve 2022/769 Karar sayılı karar, yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından yargılama giderlerine hasren temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, kayden maliki olduğu 6292 ada 5 parsel sayılı taşınmazın adına düzenlenen sahte vekaletname ile davalıya devredildiğini, bu durumu 26/02/2020 tarihinde öğrendiğini, Aksaray Emniyet Müdürlüğü’ne şikayetçi olunduğunu, Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma yapıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, vekaletnamenin Mersin Erdemli ….No’lu Aile Hekimliği Biriminden alınan sağlık raporunun ibrazı ile Erdemli 2. Noterinde düzenlendiğini, vekaletnamede davacı …’ın imzasının bulunduğunu, satışta herhangi bir usulsüzlüğün olmadığını, dava konusu taşınmazı yatırım amaçlı olarak emlakçı …. aracılığıyla 500.000 TL bedelle nakit olarak (bedeli vekil Kemal Darılmaz’a ödeyerek) satın aldığını, vekalet veren …’ı ve vekil….’ı tanımadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Aksaray 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/12/2021 tarihli ve 2020/78 E., 2021/315 Karar sayılı kararıyla; davacı tanıklarının beyanlarından, davacının hiç bir zaman Mersin’e gitmediği, dava dışı torunu olan vekil Kemal tarafından yapılan satış sonrasında alınan paranın davacıya verilmediği, davacının vekaletnameyi isteyerek düzenlemiş olması halinde bundan mutlaka haberlerinin olacağı, davacının bilincinin ve akli melekelerinin yerinde olduğu, ancak davacının bilerek ve isteyerek bu taşınmazı satmadığı yönünde beyanda bulundukları, ATK tarafından düzenlenen 08.10.2021 tarihli raporda, vekaletnamede yer alan imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği hal böyle olunca sahte vekaletname kullanılarak davalı adına oluşturulan sicil kaydının yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu, ilk el konumunda bulunan davalının TMK’nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanma imkanının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili yargılama giderlerine hasren istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, müvekkilinin davaya sebebiyet vermediğini, müvekkilinin vekaletnamenin sahte olduğundan haberdar olmadığını, noter tarafından düzenlenmiş davacının imzası bulunan vekaletnameye güvenip tapu müdürlüğünde taşınmazı satın aldığını, üstelik vekaletnameyi düzenleyen noterlikten de teyit aldığını, kendisinden beklenecek özenden fazlasını gösterdiğini, gerekli araştırmaları yaptığını, mahkemenin davalının iyi niyetli olmadığına dair bir tespitte bulunmadığını, bu dava sonucu aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, müvekkili aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının yargılama giderlerine ve vekalet ücretine ilişkin kısmının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 23.12.2021 tarihli, 2022/519 Esas ve 2022/769 Karar sayılı ilamı ile; davacı tarafın yolsuz tescil hukuksal nedenine dayanarak eldeki davayı açtığı, davalının ise açılan davayı kabul etmeyerek davanın reddine karar verilmesini istediği, davacının dava açmadan önce hakkını elde edebileceğinden bahsedebilme olanağının bulunmadığı, bu durumda davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden söz etme olanağı bulunmayıp, dava kabul edildiğinden HMK’nin 326/1. maddesi gereğince harç, yargılama giderleri ve yargılama gideri sayılan vekalet ücretinden davalının sorumlu tutulmasının doğru olduğu gerekçesi ile davalı tarafın istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın yargılama giderleri yönünden bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sahtecilikten kaynaklı yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ile tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nun 326/1.maddesinde ; “Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V.3.2.) no.lu paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV.3.) no.lu paragraftaki gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına 09.11.2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.