Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/4112 E. 2023/5957 K. 26.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4112
KARAR NO : 2023/5957
KARAR TARİHİ : 26.10.2023

MAHKEMESİ: … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/958 E., 2021/1067 K.
HÜKÜM/KARAR: Kabul / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Palu Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/91 E., 2020/112 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı … vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sırasında dava konusu 120 ada 39, 40; 126 ada 4 ve 145 ada 4 parsel sayılı taşınmazların … Bey oğlu … Bey Vakfı adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazların irsen intikal ve taksim suretiyle müvekkiline kaldığını, eklemeli şekilde 80 yılı aşkın zamandır müvekkili tarafından malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız olarak zilyet edildiğini, kadastro tespiti sırasında uygulanan vergi kaydının taşınmazları kapsamadığını, davalı vakfın hayrat vakfı niteliğinde olmayıp taşınmazlarda 1967 yılına kadar zilyetlikle iktisap koşullarının müvekkili lehine oluştuğunu, davalı vakfın zilyetliğinin de bulunmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … Bey oğlu … Bey Vakfı mütevellisi … cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların bulunduğu Arıcak ilçesinin tamamının vakıf malı olduğunu, 1958 yılında bölgede yapılan toprak tevzi çalışmaları sonucunda 1505 dönüm yerin vakıf adına tespit edildiğini ancak istimlak bedelinin bugüne kadar vakfa veya vakıf evlatlarına ödenmediğini, kadastro tespiti sırasında uygulanan vergi kaydının taşınmazları kapsadığını, Karayolları Bölge Müdürlüğü tarafından 1993 yılında köyde yapılan istimlak çalışmaları sırasında kamulaştırma bedelinin vakfa ödendiğini, bunun da taşınmazların vakfa ait olduğunu gösterdiğini, davacı ve diğerlerinin taşınmazlardaki kullanımının malik sıfatıyla olmadığını, kaldı ki vakıf mallarının zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların vakfiye kapsamında kaldığını, bu nedenle zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, kadastro tespiti sırasında uygulanan vergi kaydının taşınmazları kapsadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı vakfın mülhak bir vakıf olup mütevellisi ile temsil edildiği, dosya arasında bulunan vakfiyede hudut belirtilmeksizin bir takım köy isimlerinden bahsedildiği, vakfiyenin ilk olarak 1179 H. (1765 M.) tarihinde düzenlenmesi ve dava konusu taşınmazlara tespit sırasında uygulanan vergi kayıtlarının sabit sınırlı olmaması nedeniyle vakfiye kapsamını tayin etme olanağının bulunmadığı, taşınmazların davacıya irsen intikal ve taksim suretiyle kaldığının sabit olduğu, 743 sayılı Kanun’a 903 sayılı Kanun ile 1967 yılında eklenen 81/B maddesinin yürürlük tarihinden önce, hayrat mal niteliğinde olmayan dava konusu taşınmazlarda davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazların davalı vakfın vakfiyesinin kapsamında kaldığını, bu nitelikteki taşınmazların zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, taşınmazların bulunduğu yerde yapılmış olan toprak tevzi çalışmalarına ilişkin evrakın dosya arasına alınıp incelenmediğini, davacının taşınmazlarda yalnızca işgalci olduğunu ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçeye, mevcut delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, her ne kadar … Bey oğlu … Bey Vakfının niteliğine dair Mahkeme tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmamış ve vakfiye kapsamı tayin edilmemiş ise de, gerek dosya içerisindeki Vakıflar Genel Müdürlüğünün yazı cevabına gerekse aynı Vakıf ile ilgili olarak Yargıtay denetiminden geçmiş pek çok emsal dosya bulunmasına, bu itibarla adı geçen Vakfın doğrudan doğruya hayrat vakıflardan olmayıp İcare-i Vahideli akarından istifade olunan mülhak, sahih, zürri bir vakıf olduğunun hükmen kabul edilmiş olmasına ve vakfedilmiş malları doğrudan hayrat mal olmadığından zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanılabilecek nitelikte bulunmasına, vakıf mallarının zilyetlikle kazanımını yasaklayan ilk düzenleme olan 903 sayılı Kanun’un yürürlüğünden önce 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesindeki şartların davacı taraf yararına oluştuğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı … vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi; mülga 2762 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 1, 8 ve 41 inci maddeleri; 903 sayılı Kanun ile 13.07.1967 tarihinde mülga 743 sayılı … Kanunu Medenisi’ne eklenen 81/B maddesi

3. Değerlendirme
1. Kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu Elazığ ili, … ilçesi,… Mahallesi çalışma alanında bulunan 120 ada 39 parsel sayılı 3.159,69 metrekare, 120 ada 40 parsel sayılı 2.988,48 metrekare, 126 ada 4 parsel sayılı 466,69 metrekare ve 145 ada 4 parsel sayılı 104,06 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine taşınmazların Ali oğlu …’in kullanımında olduğu şerhi yazılarak vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … Bey oğlu … Bey Vakfı adına tespit ve Kadastro Komisyon kararı uyarınca tescil edilmiş; uygulama kadastrosu çalışmaları sonucunda 120 ada 39 parsel sayılı taşınmaz 153 ada 39 parsel numarasıyla ve 4.059,78 metrekare yüzölçümlü olarak, 120 ada 40 parsel sayılı taşınmaz ise 153 ada 40 parsel numarasıyla ve 2. 276,86 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı … vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. SONUÇ
Açıklanan sebeplerle;
Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.