Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/4053 E. 2023/5495 K. 16.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4053
KARAR NO : 2023/5495
KARAR TARİHİ : 16.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/71 E., 2022/29 K.
HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında görülen kadastro sırasında tescil harici bırakılan yerin tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili, davalı … Belediyesi vekili ile davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu 261 ada 7 parselin kadastro çalışmaları öncesinde 2675,80 m2 iken kadastro çalışması sonrası taşınmazın doğusunda bulunan su hendeği 5-6 metre genişliğinde tespit edildiği için taşınmazın yüzölçümünün 546,80 m2 azaldığını, tespitin kadim dayanağının olmadığını ileri sürerek eksik kalan kısmın davacılar adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar yargılama sırasında davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 2016/16 Esas 2016/98 Karar sayılı kararıyla kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 02.07.2020 tarihli ve 2016/14445 Esas, 2020/2502 Karar sayılı kararıyla; davacıya,… Büyükşehir Belediye Başkalığı’na da davasını yöneltmek üzere süre ve imkan tanınması, taraf teşkilinin sağlanması halinde Büyükşehir Belediyesinin de savunma ve delilleri sorulup bildirdiği takdirde delillerinin toplanması ve bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması; öte yandan, tescil davalarında TMK’nın 713/4, 5 inci fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerektiğine” değinilerek hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacılar lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17 inci ve 4721 sayılı TMK’nın 713 üncü maddesinde belirtilen zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle sübut bulan davanın kısmen kabulüne 27.05.2016 tarihli Fen bilirkişisi …’in raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen kırmızı renk ile boyalı 404,38 m2 lik yerin davacılara ait… ili … ilçesi,… Mahallesi…mevki 261 ada 7 parsel sayılı taşınmaza eklenerek davacıların payları oranında adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … Belediyesi vekili, davacı vekili ile davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı … Belediyesi temyiz dilekçesinde özetle, Belediye yönünden husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle, su arklarının zilyetlikle kazanılmasının mümkün bulunmadığını, araştırmanın eksik olduğunu öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, yargılama gideri yönünden kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tespit harici taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi,3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 16 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen bölümü üzerinde davacı taraf yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir.

2. Somut olayda; Kadastro Müdürlüğünden dava konusu yerin ne olarak tescil harici bırakıldığının sorulmadığı, yapılan keşifte ark ve yol olarak tescil harici bırakılan bölümün sınırlarının belirlenmediği, alınan ziraat bilirkişisi raporunun eksik ve hüküm vermeye elverişli olmadığı anlaşılmıştır.

3.Hal böyle olunca sağlıklı bir sonuca ulaşmak için; öncelikle çekişmeli taşınmaz bölümünün hangi tarihte ve ne olarak tescil harici bırakıldığı sorulmalı, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi bilen davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları 3’lü ziraat mühendisi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisi heyeti aracılığıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğinin yaya yolu ya da araba yolu olup olmadığı, yolun ne zaman açıldığı, kadim yol olup olmadığı hususları maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yol ve ark ile davacının malik olduğu taşınmaz arasındaki sınırın tam olarak neresi olduğu hususunun belirlenmesine çalışılmalı, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde giderilmeli, ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla önceki rapor da irdelenerek sadece dava konusu edilen taşınmaz bölümüne münhasır olmak üzere toprak yapısı değerlendirilmek suretiyle taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı ve tamamlandığı, zilyetliğin kimden kime ne zaman geçtiği ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, dava konusu kısmın yol olup olmadığı, arkın neresi olduğu, yol ile dava konusu taşınmaz arasında nitelik farkı bulunup bulunmadığı belirlenmeli, ayrıca dava konusu taşınmazın tespit tarihi ve son durumunu gösterir yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları ve dava konusu taşınmazın komşu parsellerle birlikte sınırını gösterecek şekilde fotoğrafları rapora eklenmeli,

4. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden önceki bilirkişi raporu irdelenerek taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle dosya arasında bulunan ve varsa temin edilecek başkaca hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, öncesi itibariyle imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı, yol ve ark olarak ayrılan bölümlerin bulunup bulunmadığı, hususlarının belirtilmesi bulunuyorsa hava fotoğrafından ve krokide işaretlenerek ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmeli,

5. Fen bilirkişisine keşifte tanık ve yerel bilirkişilerce gösterilen sınırların krokide gösterilmesi sağlanmalı,

Bundan sonra ark ve kadim yolların zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığı göz önünde bulundurularak iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine ve davalı … Başkanlığının temyiz itirazlarının değinilen yönlerden kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun’nun geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan harçların istek halinde ilgililere iadesine,

1086 sayılı HUMK’un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

16.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.