Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/3974 E. 2023/6892 K. 28.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3974
KARAR NO : 2023/6892
KARAR TARİHİ : 28.11.2023

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
EK KARAR TARİHİ : 20.04.2022
SAYISI : 2022/39 E., 2022/451 K.
DAVA TARİHİ : 26.12.2016
HÜKÜM/KARAR : Asıl Davanın Kabulüne – Birleştirilen Davanın Kısmen Kabulüne / Kabul-Kısmen Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Beyşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/647 E., 2021/507 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davalı Hazine vekilinin başvurusunun kısmen kabulüne, re’sen gözetilen nedenlerle İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili ve davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, Beyşehir ilçesi, Yeşildağ Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 267 ada 11 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, oysa bu taşınmazın davacının babasına ait olduğunu ve davacının, babasından satın alıp taşınmaza zilyet olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tescilini istemiştir.

Birleştirilen davada davacılar vekili dava dilekçesinde, Beyşehir ilçesi, Yeşildağ Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 263 ada 283, 281 ve 178 parsel ile 264 ada 24 ve 34 parsel ile 265 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tarla vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazların davacıların mirasbırakanından kaldığını ve taşınmazlara davacıların zilyet olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur.

Davalı … Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde, davalı kurumun iyi niyetli 3. kişi konumunda olduğunu belirterek davanın esastan reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Beyşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.12.2019 tarihli ve 2016/1113 Esas, 2019/847 Karar sayılı kararı ile asıl davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, birleştirilen davanın kısmen kabulüne, 265 ada 24 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın reddine, diğer taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacılar adına miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Kaldırma Kararı
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 09.09.2020 tarihli ve 2020/596 Esas, 2020/512 Karar sayılı kararıyla; eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin ve davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 ncı maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, birleştirilen davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 265 ada 24 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın reddine, diğer çekişmeli taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacılar adına miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

D. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E. İstinaf Sebepleri
1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu 265 ada, 24 parselin çok uzun yıllardır müvekkilleri ve ataları tarafından tarımsal faaliyette kullanıldığının açık ve net olduğunu, taşınmazın Hazine’den DSİ’ye geçtiğini, ancak DSİ’nin gerekli özeni ve dikkati gösterip kadastro tutanaklarını inceleseydi müvekkillerinin zilyetliğinde tarım arazisi olduğunu, ekilip biçildiğini açıkça göreceğini, kadastro tespitinden çok daha önce zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğunu belirterek 265 ada, 24 parsel yönünden verilen ret kararının bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların özel mülkiyete konu edilememesinin nedeninin 1. derece doğal sit alanında bulunması değil aynı zamanda milli park sahası içinde kalması olduğunu, Mahkeme tarafından bu hususun göz ardı edildiğini eksik ve hatalı değerlendirme yapıldığını, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu’na aykırı hüküm kurulduğunu, taşınmazların Beyşehir Gölü Milli Parkı Koruma sahası içinde kaldığı hususunun bilirkişiler tarafından da tespit edildiğini ve raporlarında açıkça ifade etmelerine rağmen zilyetlikle kazanılabilecekleri yönünde tespit ve yorumda bulunduklarını, hukuka aykırı olarak tanzim edilen raporlara dayanılarak hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğunu, Milli Park sınırları içerisinde kalan taşınmazların zilyetlik yoluyla mülkiyetinin kazanılmasının ve tapuya tescilinin mümkün olmadığını, Cumhurbaşkanlığı kararı ile Beyşehir Gölü Milli Park sınırlarının değiştiğini; Hazinenin yargılama giderleri ve vekalet ücretine mahkum edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtip davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

F. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; orman nitelikli taşınmaz ile komşu olmadığından usulünce orman araştırmasına gerek bulunmayan, 26.11.2018 tarih ve 378 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile milli park sınırı dışına çıkarılan, arkeolog bilirkişi raporu ile de üzerinde birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunmadığı saptanan dava konusu taşınmazlar bakımından davacılar yararına kadastro tespit tarihi itibari ile zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu anlaşıldığından Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde ve davalı Hazine tarafından yalnızca milli park sınırları yönünden değil olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanıma ilişkin olarak da davaya karşı konulduğuna göre, Mahkemece davalı aleyhine yargılama gideri takdirinde hukuka aykırı yön görülmediği; ancak birleştirilen dosyada kadastro tespit tarihi itibari ile davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşulları oluştuğu halde 265 ada 24 parselde davacıların mülkiyetinin tespitine karar verileceği yerde davanın reddine karar verilmesinin, edinme sebebi bölümünde kullanıcı olarak adı geçenlerin taraf sıfatı bulunmamasına rağmen davaya dahil edilmesinin, Yeşildağ/Belen mahallesinde bulunan dava konusu taşınmazların karar yerinde bulunduğu mahalle isimlerinin eksik yazılmasının, davalı Hazine harçtan muaf olmasına rağmen davacı tarafından ödenen harçların yargılama gideri olarak Hazineden tahsiline karar verilmesinin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün cevabi yazısına göre korunan alanların tespit, tescil ve onayına ilişkin usul ve esaslara dair yönetmeliğin (RG-27/10/2017- 30223 ile değişik) 17/ğ.maddesi gereğince “Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı” olduğuna dair tapu kütüğünün beyanlar hanesine kayıt konulmamasının doğru olmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusnun kabulüne, davalı Hazine vekilinin istinaf talebinin yargılama giderleri yönünden kısmen kabulüne, re’sen gözetilen nedenlerle HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak asıl davanın ve birleştirilen davanın kabulüne, kabul kararı verilen çekişmeli taşınmazların beyanlar hanesine “Doğal Sit- Nitelikli Doğal Koruma Alanı” olduğuna dair kayıt konulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri
1.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde özetle; vekil eden kurumun iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, 265 ada 24 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca bu taşınmazda davacıların zilyet olmadığını, bu sebeple zamanaşımı süresinin kesildiğini belirterek 265 ada 24 parsel sayılı hakkında verilen kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 11 inci maddesi (Değişik ikinci cümle: 22/5/2007-5663/1 md.)

3. Değerlendirme
Konya ili, Beyşehir ilçesi, Yeşildağ/Kömürcü Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 267 ada 11, 263 ada 283, 281 ve 178 parsel ile 264 ada 24 ve 34 parsel ile 265 ada 1 parsel sayılı muhtelif yüz ölçümündeki taşınmazlar beyanlar hanesinde “Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır.” şerhi ile 2863 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinde 5626 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle yapılan değişiklik ile sit alanında kalması nedeniyle tarla vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili ve davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin ve davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu’nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

6200 sayılı Kanun’un 49/1 inci maddesi uyarınca davalı DSİ Genel Müdürlüğünden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Beyşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

28.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.