Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/3832 E. 2023/6541 K. 20.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3832
KARAR NO : 2023/6541
KARAR TARİHİ : 20.11.2023

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
DAVA TARİHİ : 25.08.2015
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/421 E., 2019/409 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali tescil ve bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı, kardeşi olan davalının, mirasbırakan babaları Tevfik Akarsu’nun ölümünden sonra ondan intikal eden taşınmazları kiraya vereceğini belirterek hile ile kendisinden imzalı belge aldığını ve mirasbırakanlarına ait 101 ada 42, 125 ada 68, 133 ada 13, 137 ada 10, 104 ada 8, 102 ada 16 ve 132 ada 1 parsel sayılı taşınmazları kendi adına tescil ettirdiğini, bu durumu altı ay önce öğrendiğini ileri sürerek miras payı oranında tapu iptali ve tescile, mümkün olmazsa bedele karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı; davacının, mirasbırakanlarından intikal eden çekişme konusu taşınmazları 03.05.2004 tarihli satış senedi ile kendisine 5.000,00 TL bedelle satıp devrettiğini, bunun haricinde davacıya değeri yüksek bir arsa da verdiğini, taşınmazların kadastro öncesinde ve halen kendisinin nizasız, fasılasız zilyetliğinde ve tasarrufunda olduğunu, taşınmazlara hiçbir zaman zilyet olmayan davacının bir hakkının bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 104 ada 8 ve 133 ada 13 parsel sayılı taşınmazların tarafların mirasbırakanı Tevfik Akarsu’dan kaldığının ispatlanamadığı, diğer dava konusu taşınmazların mirasbırakandan kaldığı ancak kadastro sırasında yapmış oldukları paylaşım doğrultusunda davacının taşınmazlardaki miras hakkını davalıya bağışladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, delil olarak sunulan 03.05.2004 tarihli senetteki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda imza incelemesi yapılmadığını, dinlenen tanık beyanlarının çelişkili ve soyut olduğunu, mirasbırakanın sağlığında mirasçılar arasında yapılan taksimin geçerli olmadığını, davacıya mirasbırakandan intikal eden taşınmazların davalı tarafından hile ile alındığını, Mahkemece hatalı ve yanlı karar verildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu 137 ada 10 ve 133 ada 13 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakanın terekesine ait olmayıp davalının bu taşınmazları üçüncü kişilerden satın aldığı, dava konusu diğer taşınmazların ise tarafların mirasbırakan babaları Tevfik Akarsu’dan kaldığı, mirasbırakan ölmeden davacının mirasbırakandan intikal edecek taşınmazlardaki paylarını 03.05.2004 tarihli senetle davalıya devrettiği, tapusuz taşınmazların menkul mal hükümlerine tabi olup taraflar arasındaki uyuşmazlığın zilyetlik hükümlerine göre çözümleneceği, senet altındaki imza davacıya ait olmasa bile tapusuz taşınmazlarda 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi ve 15 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca mirasçılar arasındaki pay devir ve temlikinin her türlü delille kanıtlanabileceği, somut olayda mahalli bilirkişi ile tanık beyanları ve dava dilekçesinde yer alan beyanlarla davacının mirasbırakandan intikal eden dava konusu taşınmazlardaki paylarını ve zilyetliğini davalıya devrettiğinin sabit olduğu, davacının taşınmazlarda miras hakkının kalmadığı, bir an için 4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun (TMK) 678 inci maddesi (Mülga 743 sayılı … Kanunu Medenisi’nin 613 üncü maddesi) uyarınca mirasın açılmasından önce, diğer bir deyişle mirasbırakanın sağlığında mirasçının, mirasbırakanın katılması veya izni olmaksızın miras hakkında diğer mirasçılar veya üçüncü bir kişi ile yapacağı sözleşmelerin geçerli olmadığı kabul edilse bile mirasbırakan öldükten sonra davalının davacıyla yaptığı anlaşma doğrultusunda dava dışı 130 ada 2 parseli 09.10.2009 tarihinde davacıya devrettiği, davacının da bu duruma itiraz etmeyerek muvafakat ettiği, davalı ile yaptığı anlaşmaya icazet verdiği, TMK’nın 2 nci maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralı gereğince taraflar arasında yapılan anlaşmanın geçerli olduğu, davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali tescil ve terditli bedel isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 713, 678 ve 2 nci; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 15 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kocaeli ili, Kandıra ilçesi, Sinanlıbilallı köyü çalışma alanında yapılan kadastro çalışması neticesinde dava konusu 104 ada 8, 102 ada 16, 132 ada 1, 101 ada 42 (eski 101 ada 9) ve 125 ada 68 (eski 125 ada 32) parsel sayılı taşınmazların ceddinden intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak davalı adına tespit gördükleri, 104 ada 8, 102 ada 16, 132 ada 1 parsellerin kadastro tespitlerinin itiraza uğramadan 16.08.2005 tarihinde kesinleştiği, 101 ada 42 (eski 101 ada 9) ve 125 ada 68 (eski 125 ada 32) parsellerin kadastro tespitlerinin ise dava dışı Orman Genel Müdürlüğü tarafından itiraz edilmesi sonucunda kadastro mahkemesi kararı ile hükmen kesinleştiği ve taşınmazların davalı adına tescil edildikleri, dava konusu 133 ada 13 ve 137 ada 10 parsel sayılı taşınmazların ise dava dışı kişiler adına tespit gördükleri ve satın alma yoluyla davalı adına kaydedildikleri, davalı adına kayıtlı dava dışı 130 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 09.10.2009 tarihinde davacıya satış suretiyle temlik edildiği sabittir. Mirasbırakan …nun 02.03.2005 tarihinde öldüğü geriye mirasçıları olarak çocukları olan davanın tarafları ile dava dışı …. ve…’in kaldıkları; tüm mirasçılar arasında henüz mirasbırakan sağ iken 03.05.2004 tarihinde imzalanan gayrimenkul satış ve zilyetliğin devri senedinde, davalı …’in diğer mirasçıların mirasbırakandan intikalen gelen taşınmazlardaki paylarının tamamını satın alıp zilyetliklerini de devraldığı hususuna yer verildiği, davacı tarafından senetteki imzaya itiraz edildiği anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL
bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.