Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/3709 E. 2023/4783 K. 25.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3709
KARAR NO : 2023/4783
KARAR TARİHİ : 25.09.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2431 E., 2022/679 K.
DAVA TARİHİ : 10.01.2018
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Düziçi Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/17 E., 2018/501 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı, kadastro çalışmaları sırasında Osmaniye ili, Düziçi ilçesi, Yarbaşı köyü 117 ada 3 (eski 17) parsel sayılı taşınmazın dava dışı … oğlu … adına tespit görüp tescil edildiğini, daha sonra …’in taşınmazı dava dışı ….’e temlik ettiğini, …’in de davalı …’ye devrettiğini, taşınmaz başta babası …. oğlu …’e sonra da kendisine aitken isim benzerliğinden dolayı yanlışlıkla … oğlu … adına tespit gördüğünü, taşınmaza ilişkin yapılan satışların geçersiz olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı, Osman oğlu Mehmet Köken’in tüm mirasçılarının birlikte dava açmaları gerektiğini, davacının tek başına husumet ehliyetinin olmadığını, hak düşürücü sürenin dolduğunu, taşınmazı iyiniyetli olarak satın alma yoluyla edindiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, dava dilekçesindeki iddialarını tekrarlayıp hak düşürücü sürenin dolmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla
; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 353/1.b.1 inci maddesi uyarınca davacılar vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Osmaniye ili, Düziçi ilçesi, Yarbaşı köyü 117 ada 3 (eski 17) parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda dava dışı Ahmet oğlu Mehmet Köken adına tespit edildiği, tespitin 24.12.1990 tarihinde kesinleştiği, taşınmazın satış işlemi ile davalı adına tescil edildiği anlaşılmakla; çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 24.12.1990 tarihi ile davanın açıldığı 10.01.2018 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun′un 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır. Hak düşürücü süre dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.