Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/3650 E. 2022/6834 K. 19.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3650
KARAR NO : 2022/6834
KARAR TARİHİ : 19.10.2022

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, bedel davası sonunda İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 15/03/2022 tarihli ve 2022/11 Esas, 2022/131 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakanları … ve…’nin kayden paydaşı bulundukları 1099 ada 12 parsel sayılı taşınmazdaki 6 numaralı bağımsız bölümü davalı …’e satış suretiyle temlik ettiklerini, yapılan işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında davalının taşınmazı üçüncü kişiye satış yoluyla devretmesi üzerine verdiği 13.06.2014 tarihli dilekçesiyle davasını ıslah ederek 210.000,00 TL bedelin ıslah tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, zamanaşımı itirazı ile birlikte satışın gerçek olduğunu, iş hayatında sıkıntılar yaşayan muris …’in çekişmeli taşınmazı satmak istediğini bildirmesi üzerine bedelini ödeyip satın aldığını ve murislere kiraladığını, mirasbırakan…’nin ölümünden önce geçirdiği rahatsızlık esnasında aralarındaki eski dostluğa dayanarak sağlık masraflarını karşıladığını, bu durumun da taraflar arasındaki samimiyetin delili olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 18/06/2020 tarihli ve 2017/3598 E., 2020/2884 K. sayılı kararıyla; “Somut olaya gelince; tüm bu olgu, delil ve özellikle tanık beyanları yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde; mirasbırakanların satış tarihinde satışa ihtiyaçlarının bulunmadığı, her iki murisin de temlik tarihi olan 18.11.1991’den ölüm tarihlerine kadar çekişmeli meskende oturdukları, tek mirasçı konumundaki davacının murislerinin istemediği bir evlilik yapması nedeniyle murisleri ile arasının açıldığı, davalı …’in ailenin yakın dostu olduğu anlaşılmakta olup; bu durumda, murislerin tek mirasçıları olan davacıdan mal kaçırma amacıyla hareket ettikleri ve temlikin muvazaalı olduğu sonucuna varılmaktadır. Hâl böyle olunca, davacının bedel isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesi ile Mahkeme kararı bozulmuş; davalı vekilinin karar düzeltme istemi Dairenin 19/10/2020 tarihli ve 2020/2890 E., 2020/5185 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.
3. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 15/03/2022 tarihli ve 2022/11 E., 2022/131 K. sayılı kararıyla; bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle davanın kabulü ile 210.000,00 TL’nin ıslah tarihi olan 13.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Hak düşürücü sürelerin geçtiğini, son beyanları alınmadan karar verilmesinin doğru olmadığını, davacı tarafça muvazaa iddiasının ispatlanamadığını, davalı tarafça mirasbırakana yardımlarda bulunulduğunu ve destek olunduğunu, mirasbırakanın sağlık sorunları nedeniyle yaptığı harcamaları kendisinin karşılamak zorunda kaldığını, mirasbırakanın işi olmayıp, paraya ihtiyacı olduğunu, geçimini aldığı satış bedeli ile karşıladığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup; yargılama aşamasında ıslahla bedel isteğine dönüştürülmüştür.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu’nun 706., Türk Borçlar Kanunu’nun 237. ve Tapu Kanunu’nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
6.3. Değerlendirme
(V/2.) no.lu paragrafta belirtilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (V/3.) no.lu paragrafta belirtildiği şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
V. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’un 438. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda yazılı 425,75 TL fazla yatırılan harcın temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.