Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/3593 E. 2023/4852 K. 26.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3593
KARAR NO : 2023/4852
KARAR TARİHİ : 26.09.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2391 E., 2022/407 K.
DAVA TARİHİ : 07.09.2020
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Hanak Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/49 E., 2021/135 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA
Davacı dava dilekçesinde, Damal İlçesi, Konuksever mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 119 ada 37 ve 38 parsel sayılı taşınmazların babası Adıgüzel Çarfil’e ait olmasına ragmen sehven Bayram Çubuk adına tespit ve tescil edildiğini, daha sonra taşınmazların …’e devredildiğini, Aşir’in de çekişmeli taşınmazı tüm mirasçılar adına devretmesi gerekirken muvazaalı olarak kızı …’e devrettiğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazların tapu kaydının kısmen iptali ile miras payının adına tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı … Çerfil vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazları davalının 1973 yılında satın aldığını, davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, çekişmeli taşınmazın diğer davalıya 11 sene önce devredildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
Davacı istinaf dilekçesinde, yerel mahkemenin verdiği kararın hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaza karşı bazı kişiler tarafından dava açıldığını, bu davalar kesinleştikten sonra 10 yıl hesabının yapılması gerektiği halde mahkemenin bu hususa dikkat etmediğini, davalı tarafın da taşınmazların kök muris…’den geldiğini kabul ettiğini, taşınmazlara iştirak halinde mülkiyet şeklinde malik bulunulduğunu, kendi hakkının korunması gerektiğini ileri sürerek hükmün kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarının kesinleşmesinin üzerinden 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra kadastro öncesi sebeplere dayanarak dava açtığı, mahkemece davının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ve istinaf dilekçelerindeki taleplerin tekrar ederek ret kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3, 14, 17 nci maddeleri ve 4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 6 ncı ve 713/1 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Dava konusu 119 ada 37 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının 30.09.1994 tarihinde, 119 ada 38 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının 22.09.1994 tarihinde kesinleştiği, 07.09.2020 dava tarihi itibarı ile 10 yıllık hak düşürücü geçmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189.15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.