Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/3537 E. 2023/6946 K. 29.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3537
KARAR NO : 2023/6946
KARAR TARİHİ : 29.11.2023

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/273 E., 2022/258 K.
DAVA TARİHİ : 15.08.2019
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Pazar(Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/282 E., 2021/751 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı, kadastro çalışmaları sırasında kendisine ait Rize ili, Ardeşen ilçesi, Çıraklar köyü 155 ada 8 parsel sayılı taşınmazın dava konusu 30 m2’lik kısmının davalıya ait 155 ada 6 parsel sayılı taşınmaz sınırları içinde yazıldığını, kendisinin dava konusu yeri yola bıraktığını, ancak davalının sahiplendiğini ileri sürerek çekişme konusu kısmın tapu kaydının iptali ile adına kayıtlı 8 parsele eklenmek ya da ayrı parsel numarası verilmek suretiyle adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, dava konusu taşınmazın tamamının kendisine ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 03.03.2021 tarihli ve 2019/431 Esas, 2021/208 Karar sayılı kararı ile, davacı ve davalıya ait taşınmazların sınırını beton direk ve armut ağacının oluşturduğu gerekçesiyle 29,95 m2 yüzölçümlü kısım yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Kaldırma Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 14.06.2021 tarihli ve 2021/556 Esas, 2021/524 Karar sayılı kararıyla, keşifte görev yapan tanık ve mahalli bilirkişilerin yöntemine uygun şekilde duruşmaya çağrılması, maddi olaylara dayalı olarak açıklama yaptırılması, beyanlar arasındaki çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesi, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre yeniden bir karar verilmesi gerektiği, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 12.11.2021 tarihli ve 2021/282 Esas, 2021/751 Karar sayılı kararıyla, davacı tarafça kadastro tespit tarihine kadar 20 yıllık nizasız fasılasız ekonomik zilyetlik sağlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

D. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın yanılgılı, usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükümde davacının beyanının yanlış anlaşıldığını, davacının dava konusu alanın önceden yol olduğunu ve o zaman bu arazide davalının ve kendisinin hakkı olmadığını beyan etmek istediğini, öyle ki bu yeri en iyi bilen Ali Çırakoğlu’nun da keşifteki beyanında dava konusu yerin yol olduktan sonra kendine ait olduğuna dair bir beyanı olmadığını, dava konusu yerin davacının arazisinin hemen üstü olduğunu ve kendi arazisine inecek bunun dışında bir patika yol olup davalı ile bu patika yolda kimsenin hakkı bulunmadığını beyan etmek istediğini, fakat 4 saat süren duruşma neticesinde yanlış anlaşılacak bir beyanda bulunduğunu, dava konusu yerin davalıya ait olmadığını, davacı tarafından malik sıfatıyla kullanıldığını, bu hususun dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarından da anlaşıldığını bildirerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 09.03.2022 tarihli ve 2022/273 Esas, 2022/258 Karar sayılı kararı ile; dava konusu alanda davacının zilyetliği bulunmadığı, zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığı, davacının dava dilekçesinde dava konusu alanı yola bıraktığını belirttiği ve 13.10.2021 tarihli celsede de dava konusu alanda hak ve zilyetliğinin bulunmadığını ikrar ettiği, bununla birlikte açıkça taşınmazın yola terkini talebinin de bulunmadığı, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucu, Rize ili, Ardeşen ilçesi, Çıraklar köyü, 155 ada 8 parsel sayılı, 548,61 m2 yüzölçümlü, çay bahçesi vasıflı taşınmazın irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı … adına; dava konusu 155 ada 6 parsel sayılı, 1.125,80 m2 yüzölçümlü, ahşap bina ve çay bahçesi vasıflı taşınmazın ise irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.