Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/3489 E. 2023/4782 K. 25.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3489
KARAR NO : 2023/4782
KARAR TARİHİ : 25.09.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2331 E., 2022/461 K.
DAVA TARİHİ : 11.04.2018
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kadirli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/204 E., 2019/400 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali – tescil ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar, davalı …’ın Osmaniye ili, Kadirli ilçesi, Kayasuyu köyü, Meziler mevki 130 ada 38, 44 ve 45 parseller ile 131 ada 19 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının tamamını kadastro tespitinden önce 30.09.1983 tarihli muhtar onaylı satış senedi ile kendilerine ve dava dışı …’a devrettiğini, o tarihten bu yana taşınmazı nizasız, fasılasız, malik sıfatı ile zilyetliklerinde bulundurduklarını ancak kadastro tespiti sırasında bir kısmının askerde, bir kısmının ise şehir dışında olmasından dolayı taşınmazların davalı … adına tespit gördüğünü, …’nin kendilerini oyaladığını ve 130 ada 38 ile 131 ada 19 parsellerdeki paylarını satış senedinde alıcı görünen dava dışı Veli’nin çocukları olan … ve …’ye hileli olarak devrettiğini, davalı …’nin satış senedinin şartlarını yerine getirmediğinden kendilerine karşı sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, mümkün olmazsa fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla satın aldıkları payların değeri olan 10.000,00 TL’nin davalı …’den tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP
Davalılar, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tapu iptali ve tescil isteği yönünden taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle; tazminat isteği yönünden ise, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili, dava dilekçesindeki iddialarını tekrarlayıp hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin dolmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 353/1.b.1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili, istinaf dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Osmaniye ili, Kadirli ilçesi, Kayasuyu köyü, 130 ada 38, 44 ve 45 parseller ile 131 ada 19 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sonucunda davalı … adına tespit edildiği, tespitin kesinleştiği 07.11.1991 tarihi ile davanın açıldığı 11.04.2018 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun′un 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır. Hak düşürücü süre dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz edenlerden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.