Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/344 E. 2022/1210 K. 16.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/344
KARAR NO : 2022/1210
KARAR TARİHİ : 16.02.2022

MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, 4 parça taşınmazla ilgili Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yapması amacıyla davalı …’i vekil tayin ettiklerini ancak olumsuz şeyler duymaları üzerine vekili azlettiklerini ve tebliğ işlemi uzun süreceği için telefonla haber verdiklerini, buna rağmen vekilin taşınmazı kendi borçlarının teminatı amacıyla diğer davalı …’a temlik ettiğini, yapılan işlemin muvazalı olup gerçek bir satış olmadığını ve davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.
II. CEVAP
1.Davalı …, taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını, 915.000,00 TL değerinde ödeme evrakı bulunduğunu, davacılar tarafından sunulan fotokopi belgeleri kabul etmediğini, tapuya şerh anlaşması başlıklı fotokopi belge ile ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu ve azil tapuya bildirilmediğinden iyiniyetli olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı …, davaya savunma getirmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, vekilin azledildiğini bilmesine rağmen taşınmazı emaneten diğer davalı …’a devrettiği ve diğer davalının da azilden haberdar olduğu halde çekişme konusu taşınmazları satın aldığı davacı yanca sunulan belgelerden anlaşılmakla, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı ve kayıt maliki davalı …’ın iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle, fotokopi belgelerin hükme esas alınamayacağını, davalı vekil Servet ile davacıların amca yeğen olup sunulan fotokopi nitelikte belgelerden işbirliği içinde olduklarının anlaşıldığını, bu durumda kendisinin değil davacıların kötü niyetli olduklarını, taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, vekil ile dava konusu taşınmazlar dışında başka ilişkilerinin olmadığını, dinlettiği tanıklarla haklılığını ispatladığını, taşınmazları farklı tarihlerde alması ve dava dışı paydaş Bilgin’in payını da satın almasının satışın gerçek olduğunu gösterdiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 31.12.2020 tarihli ve 2020/739 Esas – 2020/1422 Karar sayılı kararıyla; davacılar tarafından aslı sunulmayan fotokopi belgeler hükme esas alınamaz ise de; davalı …’ın sunduğu delillerden davalıların emlak ve inşaat alanında iş yapan ve birbirinin alacak-borç durumunu bilen tacirler oldukları, sunulan ödeme belgelerinin bir kısmının satış tarihinden çok önce bir kısmının satış tarihinden çok sonra olup çekişme konusu taşınmazlara ilişkin ödeme olduğunun kanıtlanamadığı, davalı …’ın basiretli bir tacir gibi davranıp buna göre araştırma yapması gerektiği, hatta taşınmaz sahiplerini telefonla arayarak bilgi alması gerekirken almadığı gözetildiğinde, davalı …’ın vekalet görevinin kötüye kullanıldığını bilen ve bilmesi gereken kişi olduğu gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararının sonucu itibariyle doğru olduğu belirtilerek, hükmün gerekçesi değiştirilmek suretiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalı … vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle, fotokopi belgelerin hükme esas alınamayacağını, davalı vekil Servet ile davacıların amca yeğen olup sunulan fotokopi nitelikte belgelerden işbirliği içinde olduklarının anlaşıldığını, bu durumda kendisinin değil davacıların kötü niyetli olduklarını, taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, vekil ile dava konusu taşınmazlar dışında başka ilişkilerinin olmadığını, tanık beyanlarının hatalı yorumlandığını, yurt dışında yaşayanların vekaleten satış yapmasının olağan olup telefon ile arama zorunluluğu olmadığını, taşınmazları farklı tarihlerde alması ve dava dışı paydaş Bilgin’in payını da satın almasının satışın gerçek olduğunu gösterdiğini ileri sürerek, hükmün bozulmasını istemiştir.
3.Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı açılan tapu iptal tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 s. Borçlar Kanunu’nun 390. maddesinde) aynen; “Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir.Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre (VI/3.) numaralı paragrafta belirtilen şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı … vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazlarının reddine,
3.3.2. Ancak bilindiği ve 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesinde düzenlendiği üzere hüküm sonucu kısmında; “istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasa maddesinin bu açık hükmünün sonucu olarak, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
3.3.3. Somut olayda, dava konusu 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazlarda vekaletle davalıya temlik edilen davacılara ait payların dikkate alınması gerektiği gibi 197 ve 198 parsel sayılı taşınmazların tamamı davacılardan yalnızca …’e ait olduğu dikkate alınmak suretiyle iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde infazda tereddüt yaratacak nitelikte tescil hükmü kurulmuş olması doğru değildir.
3.3.4. Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; Mersin 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.12.2019 tarihli ve 2016/170 Esas, 2019/544 Karar sayılı ilamının hüküm kısmının 1. bendinin tamamen hükümden çıkarılarak yerine hükme 1. bent olarak aşağıdaki düzeltilen metnin eklenmesi gerekmiştir.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davalı … vekilinin temyiz itirazının kabulü ile …nın 373/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, Mersin 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.12.2019 tarih, 2016/170 Esas ve 2019/544 Karar sayılı ilamının hüküm kısmının 1. bendinin tamamen hükümden çıkarılarak yerine hükme 1. bent olarak, “1- Mersin, Yenişehir ilçesi, 1802 ada 12 parsel sayılı taşınmazda vekaletle davalı …’a temlik edilen davacılara ait 39/157’şer paylar yönünden tapunun iptali ile bu payların ayrı ayrı davacı … ve … adlarına tapuya tesciline, Mersin, Yenişehir ilçesi, 1802 ada 13 parsel sayılı taşınmazda vekaletle davalı …’a temlik edilen davacılara ait 15/59’şar paylar yönünden tapunun iptali ile bu payların ayrı ayrı davacı … ve … adlarına tapuya tesciline, her iki taşınmazda bakiye payın davalı … üzerinde bırakılmasına, Mersin, Mezitli ilçesi, 194 ada 197 ve 198 parsel sayılı taşınmazların davalı … adına olan tapu kaydının ayrı ayrı iptali ile anılan taşınmazların davacı … adına tapuya tesciline,” cümlelerinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16/02/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.