Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/3393 E. 2023/6168 K. 02.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3393
KARAR NO : 2023/6168
KARAR TARİHİ : 02.11.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/413 E., 2021/900 K.
DAVA TARİHİ : 29.09.2016
HÜKÜM/KARAR : Ret/ Kabul-Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/415 E., 2019/380 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve terkin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı … vekili dava dilekçesinde; köyün kadim yolu olan taşınmaz bölümlerinin 2005 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda davalılar adına tespit ve tescil edilen 175 ada 52, 59, 61 ve 63 parsel sayılı taşınmazlara dahil edildiğini, nizalı taşınmaz bölümlerinin kadim yol olduğunun Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1980/458 Esas ve 1982/276 Esas sayılı dava dosyalarında yapılan yargılama sonucunda kabul edildiğini, kadastro çalışmaları sonucunda halihazırda yol olarak haritasında gösterilen yerin ise fiilen yol olarak kullanılmasının mümkün olmadığını, zira bu yerin dere yatağı içerisinde kaldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların nizalı bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile köy yolu olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalılar …, … ve … müşterek cevap dilekçesinde; davacı tarafından aynı iddianın Mahkemenin 2015/577 Esas sayılı dosyasında da ileri sürüldüğünü, Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verildiğini, aynı taşınmazlarla ilgili olarak aynı davanın tekrar açılamayacağını, kaldı ki davacının taşınmazına giden iki adet yol bulunduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazların haritasında yol olarak gösterilmesi istenilen nizalı bölümlerinin araç geçişine müsait olmayıp yalnızca yaya geçişine müsait olduğu, nizalı taşınmaz bölümlerinin kadim yol olduğunun davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya elverişli bulunmadığını, mahallinde yapılan keşfin yetersiz olduğunu, Mahkemece hava fotoğrafı incelemesi dahi yaptırılmadığını, kadastro tespiti sırasında kadim yol niteliğinde olan nizalı taşınmaz bölümleri kadastro parselleri içerisinde tespit edildiğinden o tarihten itibaren kullanılamadığını, zira davalıların yolun kullanımına müsade etmediğini, köy nüfusu az olduğu için kış aylarında mevsim gereği meydana gelen kar yağışı sebebiyle yolun izinin kaybedilmesinin mümkün olduğunu ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya arasına alınan Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/577 Esas, 2016/205 Karar sayılı dosyasında davacı …’nın aynı taşınmazlar ve aynı davalılar hakkında aynı iddialara dayanarak ve aynı taleple dava açtığı, Mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin 14.07.2016 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise bu kararın kesinleşmesinden sonra 29.09.2016 tarihinde açıldığı, her iki dosyada dava konusunu oluşturan parseller ile taraflar ve talep sonucu aynı olup Mahkemece kesin hüküm gözden kaçırılarak işin esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz ise de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenle kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve açıklanan gerekçe ile davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerektiği belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.11.2019 tarihli, 2016/415 Esas, 2019/380 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve terkin istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 303 üncü maddesi

3. Değerlendirme
1. Kadastro çalışmaları sonucunda Antalya ili, Alanya ilçesi, Üzümlü köyü çalışma alanında bulunan 175 ada 52 parsel sayılı 1.287,01 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … adına; 175 ada 59 parsel sayılı 387,94 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … adına; 175 ada 61 parsel sayılı 702,56 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … adına ve 175 ada 63 parsel sayılı 428,23 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … adına tespit ve 07.04.2005 tarihinde tescil edilmiş; yargılama sırasında 175 ada 61 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal suretiyle … mirasçıları olan … ve müşterekleri adına tescil edilmiştir.

Eldeki davadan önce davacı … 21.05.2015 tarihinde, dava konusu 175 ada 52, 59, 61 ve 63 parsel sayılı taşınmazların nizalı bölümlerinin kadim yol niteliğinde olduğunu ileri sürerek dava açmış, Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda 08.03.2016 tarihli, 2015/577 Esas, 2016/205 Karar sayılı kararı ile davanın kadastro öncesi nedene dayalı olarak açıldığı ve taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.