Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/3245 E. 2023/5809 K. 24.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3245
KARAR NO : 2023/5809
KARAR TARİHİ : 24.10.2023

MAHKEMESİ: … Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/580 E., 2021/1281 K.
HÜKÜM/KARAR: Kabul / Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: … Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/13 E., 2021/15 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, …köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 214 ada 186 parsel sayılı taşınmazın bağ vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, kullanıcısının davacının babası … oğlu… yazılması gerekirken hatalı olarak … oğlu… yazıldığını, … oğlu…’un Asliye Hukuk Mahkemesine açmış olduğu 2014/100 Esas sayılı dava dosyasında bu durumun doğrulandığını, oysa taşınmazın davacının babasından intikal ettiğini ileri sürerek irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.12.2019 tarihli ve 2016/219 Esas, 2019/144 Karar sayılı kararı ile takip edilmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. Kaldırma Kararı
… Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 10.11.2020 tarihli ve 2020/779 Esas, 2020/694 Karar sayılı kararıyla; hatalı değerlendirme yapıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın 1. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığının tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiştir.

D. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava konusu taşınmazı kazanması için gerekli zilyetlik koşullarının gerçekleşmediğini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı İdare üzerinde bırakılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca hükümde dava konusu taşınmazın 1. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığının tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş ise de Salda Gölü çevresinin 14.03.2019 tarihli ve 824 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan edilmiş olup 15.03.2019 tarihli ve 30715 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandığının göz ardı edildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

F. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davaya konu taşınmazın 2006 yılında yapılan kadastro çalışmalarında 20 yıldır davacının mirasbırakanın kullanımında olduğunun belirtildiği, zirai bilirkişi raporlarına göre 1971, 1988 ve 1992 tarihli hava fotoğraflarında parsel sınırlarının belirgin olduğu, işlenmiş tarım arazisi olarak gözüktüğü, toprağın gevşek olup uzun zamandır tarım yapıldığının belirtildiği, parsel üzerinde 16-25 yaşlarında 155 adet üzüm bağı ve başkaca ağaçlar bulunduğu, parselin kıyı kenar çizgisi dışında kaldığı, komşu parsellerle aynı özellikleri gösterdiği, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının da dosya kapsamıyla uyumlu olduğu, tapu iptali tescil şartlarının oluştuğu, dava tapu iptal davası olduğundan davalının yargılama giderlerinden sorumlu olacağı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi, 4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 11 inci maddesi (Değişik ikinci cümle: 22/5/2007-5663/1 md.)

3. Değerlendirme
… ili … ilçesi …köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 214 ada 186 parsel sayılı 1.191,30 m2 yüz ölçümlü taşınmaz beyanlar hanesinde…’ın zilyetliğinde olduğu belirtilerek 2863 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinde 5626 sayılı Kanun’un 5 inci maddesiyle yapılan değişiklik ile sit alanında kalması nedeniyle bağ vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Davacı, çekişmeli taşınmazın babasından kaldığını iddia edip adına tescil istemiyle dava açtığı halde, mirasbırakanın başka mirasçısının bulunup bulunmadığı araştırılmamış ve çekişmeli taşınmazın davacıya ne şekilde (bağış, satış, taksim vs.) intikal ettiği, bir başka ifadeyle davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı üzerinde durulmamıştır. Aktif dava ehliyetinin mevcudiyeti dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir. Davacının aktif dava ehliyetine sahip olup olmadığı belirlenmeden işin esasına girilmesine olanak yoktur.

Hal böyle olunca; davacının mirasbırakanı…’a ait verasete esas nüfus kayıt örneği ya da mirasçılık belgesi dosya arasına konularak davacı dışında başka mirasçısının bulunup bulunmadığı tespit edilmeli, davacı dışında başka mirasçıların bulunması halinde davacıya çekişmeli taşınmazın kendisine ne şekilde (bağış, satış, taksim vs.) intikal ettiğini açıklamak ve delillerini bildirmek üzere süre ve imkan tanınmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı; keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı ve sonucuna göre karar verilmeli; davacının aktif dava ehliyetinin olmadığının anlaşılması halinde ise dava reddedilmelidir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.