YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3053
KARAR NO : 2022/4517
KARAR TARİHİ : 02.06.2022
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırımasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, İlk Derece Mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın usulden reddine ilişkin karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, aslı vakıf olan 5815 ada, 9 parsel sayılı taşınmazdaki 24/120 pay sahibi … kızı …, 8/120’şer pay sahibi … kızı …, … kızı …, … kızı …, … kızı …, 10/120 pay sahibi … kızı …, 6/120 pay sahibi … kızı …, 7/120’şer pay sahibi … kızı … ve … oğlu …’in hayatta olup olmadığının bilinmediğini, mirasçılarına ulaşılamadığını 5737 sayılı Yasanın 17. maddesi uyarınca taşınmazın vakfına dönmesi gerektiğini ileri sürerek adı geçenlerin gaipliğiyle, tapu kaydının iptaline, taşınmazın Istabl Beyazıtpaşa Vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.03.2018 tarihli ve 2014/144 E. , 2018/346 K. sayılı kararıyla; davanın ve asli müdahale talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, vakfı adına tescil koşullarının oluştuğunu, ancak dava devam ederken taşınmazın gedik hakkı sahiplerinin 3194 sayılı İmar Kanununun geçici 5. maddesinde yer alan hükümler doğrultusunda ilgili merciden talepte bulunarak Zemin bedellerini hesap ettirdiklerini ve bu bedelleri Vakıflar Bankası Cumhuriyet Şubesinde açtırdıkları hesaplara bloke ettiklerini, zemin hisselerini tapuda adlarına aldıklarını, bu bloke işleminden sonra davaya müdahale talebinde bulunarak davanın reddini talep ettiklerini, müdahale talebinden sonra da davacı yan olarak hisselerin vakfı adına tescilinde ısrar edildiğini, Mahkeme kararının bu aşamada hatalı olduğunu, İmar Kanunu geçici 5. maddesi işlemleri tamamlanmış olduğundan Zemin haklarının bedele dönüştüğü kabul edilerek bankaya bloke edilen bedellerin vakfı adına Vakıflar Genel Müdürlüğüne ödenmesine karar verilmesi gerekirken davanın tümüyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.10.2020 tarihli ve 2018/1639 E., 2020/908 K. sayılı kararıyla; davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Daire’nin 07.04.2021 tarihli ve 2020/3857 E., 2021/2099 K. sayılı kararıyla “kayyımın atanması, görev ve sorumluluklarını düzenleyen TMK’nın ilgili hükümleri ile 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun hükümleri dikkate alındığında; ilgililerin hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla malvarlığına yönelik bu tür davaların kayyıma yöneltilmesinde zorunluluk bulunduğu açıklanmış, somut olayda, davanın hasımsız açılması nedeniyle yargılamanın görülebilirlik koşulu olan taraf teşkilinin sağlanmadığı; davanın Kayyım’a ihbar edilmesinin ya da Kayyım’ın davaya dahil edilmesinin de Kayyım’a taraf sıfatı kazandırmayacağı gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiş, kabule göre de, fiili ve hukuki irtibat sebebi ile eldeki dava ile birlikte görülmesi gerekirken gaiplik davasının tefrikinin doğru olmadığı” üzerinde durularak, Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılmış, İlk Derece Mahkemesi kararı da bozulmuştur.
3. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.11.2021 tarihli ve 2021/654 E., 2021/695 K. sayılı kararıyla; davanın hasımsız açılması nedeniyle taraf teşkilinin sağlanmadığı, Kayyım’a davanın ihbar edilmesi veya davaya dahil edilmesi ile de Kayyım’a taraf sıfatı kazandırılamayacağı gerekçeleri ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili verilen kararın usulsüz olduğunu belirterek ve önceki istinaf nedenlerini tekrar ederek hükmün bozulmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe
Uyuşmazlık, 5737 sayılı Yasa’nın 17. maddesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 5737 sayılı Yasa’nın 17. maddesinde “Tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir.”,
3.2.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 32. maddesinde, “Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.”,
3.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 33. maddesinde, “Gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması gerekir. Mahkeme, gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimseleri, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilânla çağırır.”,
3.2.4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 35. maddesinde, “İlândan sonuç alınamazsa, mahkeme gaipliğe karar verir ve ölüme bağlı haklar, aynen gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılır. Gaiplik kararı ölüm tehlikesinin gerçekleştiği veya son haberin alındığı günden başlayarak hüküm doğurur.” hükümlerine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı olan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak kararın (V/3.) no.lu bendinde yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine davacıdan temyiz karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 02/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.