Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/3021 E. 2023/5505 K. 16.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3021
KARAR NO : 2023/5505
KARAR TARİHİ : 16.10.2023

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
EK KARAR TARİHİ : 08.09.2021
SAYISI : 2011/217 E., 2013/11 K.
HÜKÜM/KARAR : Tavzih talebinin reddi

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tavzih talebi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı 20.11.2013 tarihli tavzih dilekçesinde; Ulus Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2011/217 Esas, 2013/11 Karar sayılı kararıyla dava dilekçesinde talepte bulunduğu tescil harici bırakılan alanın adına tesciline karar verildiğini, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin denetiminden geçerek kararın kesinleştiğini ancak Mahkeme kararının hüküm kısmında adının Abdullah yerine …olarak yazıldığını ileri sürerek hükmün tazvihini talep etmiş, yargılama sırasında davacı, hükümde baba adının da …yazdığını bunun da düzeltilmesini istediğini ifade etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı Hazine vekili; davacının tavzih talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, hükümdeki maddi hataların tashih yoluyla düzeltilebileceğini belirterek tavzih talebinin reddini savunmuştur.

2.Davalı … Köyü Muhtarlığı, yargılama sırasında davacının talebinin kabul edilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.01.2014 tarihli ek kararıyla davacının tavzih talebi kabul edilerek, 2011/217 Esas, 2013/111 Karar sayılı ilamın hüküm başlıklı 3 üncü bendinin 6 ıncı satırının “…m2 yüzölçümü ile davacı … oğlu, 1960 doğumlu … adına TAPUYA …” olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 01.12.2020 tarihli ve 2018/2204 Esas, 2020/5993 Karar sayılı kararıyla, hüküm infaz edilerek (icrası tamamlanarak) taşınmaz hakkında tapu kaydının davacının talebine uygun biçimde oluşturulduğu anlaşıldığından davacının, tavzih talep etmesinde hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle tavzih talebinin reddine karar verilmesi gerekirken talebin kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek hüküm bozulmuştur.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen ek kararı ile, davacının tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının tavzih talebi üzerine yapılan yargılama sonrası davalı Hazine’nin yapmış olduğu 138,70 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı Hazine’ye verilmesi ve davalı Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu yönde karar verilmediğini belirterek Mahkeme kararının yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden bozulmasını ve düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının tavzih talebinin reddi nedeniyle davalı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve davalı Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 326 ncı ve 332 inci maddeleri.

2.Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 2 inci maddesinin ilk fıkrası,

3. Değerlendirme
1. Hemen belirtilmelidir ki; davalı Hazine vekili, davacının tavzih talebinin reddi nedeniyle Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirtmişse de, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 2 inci maddesinde avukatlık ücretinin kapsadığı işler belirtilmiş olup aynı maddesinin ilk fıkrasının son cümlesinde “Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez.” hükmü düzenlendiğinden davalı vekilinin vekalet ücreti yönünden temyiz talebi yerinde görülmemiştir.

2. Diğer taraftan; 6100 sayılı HMK’nın 332 inci maddesinde yargılama giderlerine Mahkemece resen hükmedileceği, yargılama giderinin kime ne oranda yükletileceğinin hüküm altında gösterileceği düzenlenmiştir. Davacının tavzih talebi sonrası davalı Hazine tarafından yapılan yargılama giderlerinin hükümde yer verilmemiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının reddine,

2.Davalı vekilinin yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasına 2 numaralı bent olarak “Davalı tarafından yapılan 138,70 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” cümlesinin eklenmesine,

Hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Temyiz eden harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

1086 sayılı HUMK’un 440/III-2 nci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.