Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/2854 E. 2023/5559 K. 17.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2854
KARAR NO : 2023/5559
KARAR TARİHİ : 17.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/512 E., 2021/1402 K.
HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın, davalılar Hazine vekili, … vekili, … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 17.06.2019 tarihli 2016/9330 Esas 2019/4441 Karar sayılı kararı ile esastan bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; Bekirler köyünde yapılan kadastro çalışmalarında 118 ada 32 parsel sayılı taşınmazın kendi adına tescil edildiğini, ancak taşınmazın doğusundan geçen, hiçbir yere bağlantısı bulunmayan ve zeminde fiilen olmayan yerden yol geçirildiğini, yolu kimsenin kullanmadığını sadece kendisinin kullandığını ileri sürerek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle bu bölümün adına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde, dava konusu yerin yol olması nedeniyle tespit dışı bırakıldığını, bir çok kişi tarafından çok önceden beri yol olarak kullanıldığını, zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanılamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Nazilli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.05.2014 tarih ve 2012/543 Esas 2014/351 Karar sayılı kararıyla, davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 17.09.2015 tarihli 2014/17503 E.- 2015/10637 K. sayılı kararıyla; “ Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığına husumet yaygınlaştırılıp dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanması,4721 sayılı TMK’nın 713 üncü maddesinin 4 üncü fıkrası ile 5 inci fıkrası uyarınca yasal ilanların yapılması bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gerekçesiyle sair yönler incelenmeksizin karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen karar
Nazilli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.03.2016 tarih ve 2015/622 Esas 2016/150 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın 13.03.2014 tarihli teknik bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 200,01 m2 lik alanın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

D. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar; Hazine vekili, … vekili ve … vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

E. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 17.06.2019 tarihli 2016/9330 E.- 2019/4441 K. sayılı kararıyla; eksik araştırma ve uygulama yapıldığından bahisle karar bozulmuştur.

F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen karar
Nazilli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.10.2021 tarih ve 2019/512 Esas 2021/1402 Karar sayılı kararıyla; dava konusu yerin ekonomik amaca uygun olarak nizasız ve fasılasız kullanımının ispat edilemediği, kadimden beri yol olarak kullanıldığı, başka yolların yapılması nedeniyle artık sadece davacının kullanımında bulunduğu, kamunun ortak kullanımına tahsis edilen yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

G. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

H.Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle, ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yeni yollar açılınca artık dava konusu yerin 50 yıldır yol olarak kullanılmadığını, üzerine ağaçlar diktiğini, çıkmaz yol olarak bırakıldığını, kamu yararı olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, Mahkemece takdir edilen vekalet ücretinin maktu vekalet ücretinden az olmayacağını belirterek vekalet ücreti yönünden kararının bozulmasını talep etmiştir.

I. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro çalışmalarında paftasında yol olarak tespit harici bırakılan yerin tapuya kayıt ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri, 4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 6 ncı ve 713/1 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
Dava konusu taşınmaz 2006 yılında… ilçes…köyünde yapılan kadastro çalışmalarında yol olarak tespit harici bırakılmıştır.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı ve davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davacı ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu’nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

17.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.