Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/2603 E. 2023/6161 K. 02.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2603
KARAR NO : 2023/6161
KARAR TARİHİ : 02.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/249 E., 2021/969 K.
DAVA TARİHİ : 05.06.2015
HÜKÜM/KARAR : Ret/ Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bozkır Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/124 E., 2017/216 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ve asli müdahil vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asli müdahil vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı … dava dilekçesinde; Konya İli, Bozkır İlçesi, Yeniköy Mahallesi çalışma alanında bulunan 116 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında sehven davalı Hazine adına tespit edildiğini, oysa taşınmazın dedesi, babası ve kendisi tarafından eklemeli olarak 100 yıldan fazladır kullanılageldiğini, taşınmaz üzerinde kendilerine ait iki katlı ev ve altında kahvehanenin olduğunu, 5 yıla yakın süre kahvehaneyi işleterek geçimini buradan sağladığını, ancak şu anda Konya İli’nde ikamet ettiğinden dolayı 10 senedir dava konusu taşınmaza uğramadığını, taşınmaz üzerine yine ev yapmak ve önünü bahçe olarak değerlendirmek suretiyle kullanma niyetinde olduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.

Yargılama sırasında asli müdahale talebinde bulunan … vekili, aynı taşınmaza ilişkin olarak Bozkır Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/8 esas sayılı dosyası ile açılan davada 437,61 metrekarelik yerin tapusunun iptali ile … adına tesciline karar verildiğini, bu yerde müdahile ait en az 35-40 yıllık ev bulunduğunu, eldeki davada da bu yerin müdahil adına tescilinin gerektiğini ileri sürerek anılan dava dosyasının bekletici mesele yapılmasını, anılan kararın kesinleşmesi durumunda eldeki davanın reddini, Mahkeme aksi kanaatte ise 437,61 metrekare taşınmazın tapu kaydının iptali ile müdahil adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Hazine, davaya süresinde cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava dilekçesinde taksim iddiasının bulunmadığını, dinlenen bilirkişi ve tanıkların da taşınmazda davacının abisiyle birlikte tasarruf ettiğini beyan ettiği, bu nedenle davacının tek başına aktif dava ehliyetinin bulunmadığı, ayrıca davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğini iradi olarak terk ettiği ve 27-28 yıldır taşınmaza uğramadığı, terkin … Medeni Kanunu’nun 976 ncı maddesinde belirtildiği gibi geçici iradi terk kapsamında kalmadığı, her ne kadar asli müdahale talebi kabul edilmişse de davacı ve asli müdahilin hak iddia ettiği kısımların birbiriyle çakışmadığı, asli müdahilin eldeki davada yargılamanın konusu olan şey üzerindeki hak iddiasının da sübut bulmadığı gerekçeleri ile davacı ve asli müdahilin davalarının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve asli müdahil vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece delillerin hatalı dğeerlendirildiğini, taşınmazın öncesinde davacı tarafından kullanıldığının sabit bulunduğunu, geçici bir terkin sözkonusu olduğunu, asli müdahilin de aynı şekilde Konya’ya göç etmesine karşın asli müdahilin davasının kabulle sonuçlandığını, ekonomik nedenlerle Konya’ya gitmenin iradi terk olarak değerlendirilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

Asli müdahil vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının davasının reddine dair verilen kararın doğru olduğunu, asli müdahil tarafından aynı taşınmaz için açılan davanın Yargıtay incelemesinde bulunduğunu, zira asli müdahilin anılan davada 116/3 parsel sayılı taşınmazın tamamı için talepte bulunduğunu, eldeki davada da bu nedenle asli müdahale talebinde bulunulduğunu, müdahale taleplerinin kabulü ile taraflarına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini açıklayarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğini iradi olarak terk ettiği, 27-28 yıldır taşınmazın başına uğramadığı, bu terkin … Medeni Kanunu’nun 976 ncı maddesinde belirtildiği gibi geçici iradi terk kapsamında da kalmadığı, taşınmazın davacı tarafından ekonomik amaca uygun olarak kullanılmadığı gibi çalıştırdığını iddia ettiği kahvehanenin de geçmiş tarihlerde yıkıldığı; asli müdahil …’ın Bozkır Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/8 esas 2015/491 karar sayılı dosyasında davacı olduğu ve 116 ada 3 parselin eldeki davaya konu yerin dışında kalan bölümlerine karşı açtığı davanın kabulüne karar verilerek kesinleştiği, eldeki davaya konu yerin asli müdahilin evvelce hak iddia ettiği yer ile aynı olmadığının belirlendiği, Mahkemece verilen kararın isabetli olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin ve asli müdahil vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asli müdahil vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Asli müdahil vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrarla asli müdahilin Bozkır Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/8 Esas sayılı davasında 116 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tamamı için talepte bulunduğunu, davacı ile asi müdahilin aynı ada ve parsel numarasına ait taşınmaz hakkında talepte bulunması nedeniyle müdahale talebinde bulunduklarını ve bu talebin Mahkemece kabul edildiğini, daha sonra davalara konu alanların çakışmadığı tespit edilerek müdahilin dava konusu üzerinde hak iddiası sübut bulmadığından asli müdahilin davasının reddine karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 65 inci ve 190 ıncı maddeleri, 4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosyanın incelenmesinden; davaya konu 116 ada 3 parsel sayılı taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan ve tarım alanına dönüştürülmesi mümkün yerlerden olduğu açıklanarak 27.03.2006 tarihinde 2.185,14 metrekare yüzölçümüyle arsa vasfıyla davalı Hazine adına tespit edildiği ve tespitin 31.02.2006 tarihinde kesinleştiği, dava dışı 3. kişi tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulü üzerine ifraz nedeniyle yüzölçümünün 1.758,38 metrekare olarak tescil edildiği, asli müdahil … tarafından Hazine aleyhine ikame edilen davada Bozkır Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 04.12.2015 tarihli ve 2014/8 Esas ve 2015/491 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne 116 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 437,61 metrekarelik kısmının iptali ile davacı … adına tesciline karar verildiği ve verilen kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 17.12.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asli müdahil vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asli müdahil vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.