Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/2103 E. 2023/5593 K. 18.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2103
KARAR NO : 2023/5593
KARAR TARİHİ : 18.10.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/663 E., 2022/99 K.
HÜKÜM/KARAR : Dava kabul / başvuru esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ :… Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/33 E., 2020/171 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar, dava konusu… ilçesi, …köyü, 170 ada 65, 67 ve 68 parsel sayılı taşınmazların kendilerine ait olduğu halde kadastro çalışmaları sırasında köyde bulunmadıklarından ötürü davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazlara zilyet olunduğunun kadastro tutanaklarına da yazıldığını, dava konusu taşınmazlar incelendiğinde bir bütünden ayrılma olduğunun anlaşılacağını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile 170 ada 65 parsel sayılı taşınmazın davacı Zahide Avcı, 170 ada 67 parsel sayılı taşınmazın davacı …, 170 ada 68 parsel sayılı taşınmazın ise davacı … Avcı adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP
Davalı Hazine vekili, hak düşürücü sürenin geçtiğini, iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, Hazine’nin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava konusu 67 parsel sayılı taşınmaza ilişkin dava tefrik edilerek eldeki esasa kaydedilmiş ve yargılama sonunda, dava konusu taşınmazı sağlıklarında davacının babası ve dedesinin ekip biçmek suretiyle kullandıkları, ölümlerinden sonra mirasçıların terekeyi taksim ettikleri, taksim neticesinde dava konusu taşınmazın davacı …’ye kaldığı, taşınmaz mülkiyetini zilyetlikle iktisap edebilme şartlarının davacı lehine gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın hukuka aykırı bulunduğunu, karara dayanak bilirkişi raporunun yetersiz, eksik ve hatalı olduğunu, zilyetlikle veya kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap koşullarının oluşmadığını, dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında hak ve mahrumiyet kaybına sebebiyet vermemek amacıyla Hazine adına yazıldığını, davanın açılmasına Hazine’nin sebebiyet vermediğini, Hazine aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın kabulüne dair mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı husus bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 inci maddesi uyarınca davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki esasa ve vekalet ücretine ilişkin itiraz nedenlerini yineleyip kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucu, dava konusu … ili,… ilçesi, …köyü 170 ada 67 parsel sayılı, 7.492,32 m2 yüzölçümlü tarla vasıflı taşınmazın malikinin tam ve net olarak tespit edilemediğinden hak kaybına sebebiyet vermemek amacıyla davalı Hazine adına tespit edildiği, dava açılmadığından kadastro tespitinin 29.01.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR:
Açıklanan sebeplerle;
Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu’nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.