Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/2003 E. 2022/5036 K. 21.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2003
KARAR NO : 2022/5036
KARAR TARİHİ : 21.06.2022

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 25.10.2021 tarihli ve 2020/1434 Esas – 2021/1475 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde, mirasbırakan babası …’ın maliki olduğu 1478 parsel sayılı taşınmazdaki 25 numaralı bağımsız bölümü muvazaalı olarak davalı olan ikinci eşine temlik ettiğini, davalının ev hanımı olduğunu ve taşınmazı alabilecek ekonomik gücü olmadığını, murisin de taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde, mirasbırakanın dava konusu taşınmazı intifa hakkını üzerinde bırakarak tapuda 42.000,00 TL bedelle temlik ettiğini, evlendikten 10 ay sonra ALS hastalığı teşhisi konulan murisin, 3 sene sonra da öldüğünü, zorlu hastalık sürecinde murise baktığını ve tüm ihtiyaçlarını karşıladığını, öz bakımını dahi kendisinin yaptığını, davacının ve murisin diğer akrabalarının sadece ziyaret amaçlı olarak geldiklerini, evlenmeden önce sahip olduğu ve düğünde takılan takılarını bozdurduğunu, kendi ailesinin de yardımı ile hastalık sebebiyle gereken acil nakit ihtiyacı ve murisin babasına yardım edilmesi için destek olduğunu, kendisine borçlanan murisin özenli bakım ve yardımı da gözeterek taşınmazı kendisine devrettiğini, semenin sadece para olmadığını, murisin davacı kızı ile husumeti bulunmadığını, devrin minnetle yapıldığını, murisin üzerinde kalan mallarının çok daha değerli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, murisin hastalığı nedeni ile davalı olan eşi tarafından bakımının yapıldığı, ağır hastalığı süresince eşinin yanında olmasından kaynaklı minnet duygusu ile murisin taşınmazın devrini yaptığı, diğer mirasçı ile herhangi bir husumetinin bulunmadığı, mal kaçırma kastı ile hareket etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle, davanın kabulü için muris arasında herhangi bir husumet bulunması gerekmediğini, murisin davalı ile 04.02.2012 tarihinde evlendiğini, bir yıl sonra murise ALS hastalığı teşhisi konulduğunu ve 24.06.2015 tarihinde öldüğünü, Mahkemece, delillerin eksik ve yanlış değerlendirerek hatalı karar verildiğini, davalı tarafından gerçekleştirilen bakım işleminin çok kısa süreli olduğu gibi hayatın olağan akışının dışında bir bakım işlemi de olmadığını, davalı tarafın kötü niyetli olduğu ve haksız bir şekilde kazanç elde etmeye çalıştığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 25.10.2021 tarihli ve 2020/1434 Esas – 2021/1475 Karar sayılı kararı ile; murisin uzun süren hastalığı nedeni ile davalı olan eşi tarafından bakımının yapıldığı, ağır hastalığı süresince eşinin yanında olmasından kaynaklı minnet duygusu ile murisin taşınmazın devrini yaptığı, davacı kızı ile arasında herhangi bir husumetinin bulunmadığı, geriye kalan malvarlığının taraflara intikal ettiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesini tekrarla, murisin mal kaçırma kastının önemli olduğunu, temlikten kısa süre sonra murisin öldüğünü, murisin davalının ev üzerine devredilmediği takdirde gideceği yönündeki tehditlerden korkarak eşinin kendisini terk etmesini istememesinden dolayı taşınmazı devrettiğini, davalının herhangi bir geliri olmadığını ve murise yardım ettiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, çok kısa ve olağan dışı olmayan bir bakımın söz konusu olduğunu, bedel olarak kabul edilebilecek nitelikte olmadığını, davalı tarafın dava konusu taşınmaz haricinde miras payı olarak bir adet yazlık, bir adet araba ve ticari taksi plakasından yasal payını aldığını, taksi plakası her ne kadar resmiyette muris üzerine gözükmekteyse de murisin, babasıyla ortak olarak plakayı aldığını, davalının muristen kalan başka bir taşınmazda hali hazırda yaşamını devam ettirdiğini, muristen kalan arabayı kullandığını ve diğer bir taşınmazda miras payı bulunduğunu, yazlık satışından da hakkı olan payı aldığını, murisin anne ve babasının yaşadığı taşınmazı davalıya devretmesinin mantıklı olmadığını ancak davalının giderim tehditleri nedeniyle devrin gerçekleştiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Muris muvazaasında 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu’nun 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu’nun 237. ve Tapu Kanunu’nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yukarıda (V.3.2.) no.lu paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre (IV.3.) no.lu paragrafta belirtilen şekilde kararın verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 21.06.2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.