Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/1701 E. 2022/4812 K. 14.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1701
KARAR NO : 2022/4812
KARAR TARİHİ : 14.06.2022

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 24. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile ecrimisil istemli dava sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 29.12.2021 tarihli, 2020/1194 Esas ve 2021/1881 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde, davalının babasının ilk eşinden, kendisinin ise ikinci eşinden olma çocuğu olduğunu, mirasbırakan halası …’ın kendisini ve annesini kabullenemediğini, mal kaçırma amacıyla dava konusu 1261 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 6 numaralı bağımsız bölümünü muvazaalı olarak davalı yeğenine temlik ettiğini, amacın kendisini mirastan mahrum bırakmak olduğunu, trampa edilen taşınmaz ile dava konusu taşınmazın değerlerinin çok farklı olduğunu, murisin taşınmazını devretmeye ihtiyacı olmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline ve ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde, İstanbul’dan …’ye gelen murisin İstanbul’da geliri olmadığını, borçları olan murise yardım ettiğini, mirasbırakanın dava konusu taşınmaz ile kendisine ait …’deki taşınmazın trampa edilmesini teklif ettiğini, kabul etmemesi halinde taşınmazı satmak durumunda olduğunu bildirdiğini, bunun üzerine taşınmazların trampa edildiğini, taşınmazını vermesinin dışında banka aracılığıyla 52.000,00 TL de ödeme yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
2.İstinaf Nedenleri
Davalı istinaf dilekçesinde özetle, davaya cevap dilekçesini yineleyerek, bilirkişi raporunun hatalı, hukuka, adalete ve vicdana aykırı olduğunu, Mahkemenin değer farkı dışındaki tüm gerekçelerin doğru olmadığını, davacı tarafın soyut iddialarını destekleyen gerçeğe ve somut verilere dayanmayan kabuller olduğunu, dava safahatında itirazlarının gerekçelendirerek ve belgelendirerek sunulduğunu, sunulan belgelerin, rapora itirazların dikkate alınmadığını, taleplerinin kanuna aykırı şekilde reddedilmesinin hatalı, yanlı ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 29.12.2021 tarihli, 2020/1194 Esas ve 2021/1881 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazların devir tarihlerindeki rayiç değerleri ile devir yapılırken resmi senette gösterilen değerler arasında fark bulunmasının tek başına muvazaanın delili olamayacağı, devir işleminden sonra takas farkı olarak murise banka havalesi ile farklı tarihlerde davalı tarafından para gönderildiği, alt soyu bulunmayan mirasbırakanın İstanbul’da ikamet ederken …’ye yerleşmek istemesi üzerine aynı şekilde davalının da İstanbul’a taşınmak istemesi nedeniyle tarafların anlaşarak karşılıklı olarak taşınmazlarını trampa yoluyla devrettikleri, mirasbırakanın mirasçıdan mal kaçırma amacıyla hareket etmediği, bu hususun tanık olarak dinlenen davanın kazanılması halinde hukuki menfaatleri bulunan dava dışı mirasçılar tarafından da açıkça ifade edildiği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin kararının doğru olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesinin trampa işlemi uyarınca muhtelif zamanlarda davalı tarafından murise para gönderildiğini gerekçe gösterdiğini ancak gönderilen paraların takastan önce gönderildiğini, bu paraların kira bedeli olduğunun kabulü halinde de kira için ödenen paranın trampa için gönderildiğinin kabul edilemeyeceğini, diğer mirasçıların daha önce açılan davada da ağız birliği yaptıkları eldeki davada da aynı şekilde davrandıklarını, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/217 Esas sayılı davasının kendisi tarafından muvazaalı işlem tarafı kök muris …’a karşı babası …’ın ölümü sonrasında terekede bulunan taşınmazların kira bedellerinin kök muris tarafından toplanması nedeniyle miras payı oranında ödenmesi gereken bedele için açıldığını, kendisine babası …’ün ölümünden sonra da hakkı verilmediğini, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/382 Esas sayılı davasının da kardeşleri … ve …’a karşı babalarının mal kaçırması sebebiyle açıldığını, bunların ailenin kendisini benimsemediğini gösterdiğini, tarafsız tanık Algül’ün beyanlarının da iddialarını doğruladığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili ile ecrimisil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Muris muvazaasında 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu’nun 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu’nun 237. ve Tapu Kanunu’nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yukarıda (V/3.2.) numaralı paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre (IV.3.) numaralı paragrafta belirtilen şekilde kararın verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 14.06.2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.