YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1700
KARAR NO : 2022/4657
KARAR TARİHİ : 08.06.2022
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, aksi halde tenkis, olmadığı takdirde bedel davası sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen karar yasal süre içerisinde davalı vekilince adli yardım talepli temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan …tarafından 513 ada 10 parsel sayılı taşınmazın davalı oğlu …’e 1999 yılında devredildiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının miras payı oranında iptali ile adına tesciline, aksi halde tenkise, çekişme konusu taşınmazın üçüncü kişiye devredilmesi halinde ise bedele karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmazın bütün mirasçıların ortak katılımı ile alındığını, tescil işleminin ise mirasbırakan adına yapıldığını, davacıya 1998 yılında payına düşen değerin verildiğini, muvazaanın olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, mirasbırakan ile davalının baba oğul oldukları, tapuda gösterilen değer ile gerçek değer arasında yaklaşık üç kat fark bulunduğu, tanık beyanları da dikkate alındığında, gerçek iradenin bağış olduğu, bağış işleminin resmi şekilde yapılmadığı için, satış işleminin ise gerçek iradeyi yansıtmadığı için geçersiz olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakan tarafından davacıya hakkının verildiğini, tek başına yaşayan mirasbırakana ölene kadar müvekkilinin baktığını, muvazaanın olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 29/12/2021 tarihli ve 2021/833 Esas, 2021/1890 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakan ile davalının baba oğul oldukları, tapuda gösterilen değer ile gerçek değer arasında fahiş fark bulunduğu, mirasbırakan tarafından tüm mirasçıları kapsayacak şekilde bir taksimin yapılmadığı, devrin muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mirasbırakan tarafından sağlığında hak dengesini gözetir şekilde miras taksiminin yapıldığını, mirasbırakanın prostat ameliyatı olduğunu, eşi öldükten sonra davalı ve eşi tarafından 15-16 yıl kadar bakıldığını, tanık olarak dinlenen tarafların ağabeyi …tarafından da bu iddiaların doğrulandığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, aksi halde tenkis, olmadığı takdirde bedel istemlerine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu’nun 706., Türk Borçlar Kanunu’nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu’nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, (IV.3) numaralı paragrafta belirtildiği şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 15.345,42 TL onama harcının temyiz eden davalı vekilinden alınmasına, 08/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.