Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/1695 E. 2022/3602 K. 28.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1695
KARAR NO : 2022/3602
KARAR TARİHİ : 28.04.2022

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : İSTANBUL 19. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda, İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/06/2021 tarihli ve 2018/17 Esas, 2021/367 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 08/12/2021 tarihli ve 2021/1528 Esas, 2021/1729 Karar sayılı kararıyla, istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş ise de, duruşma isteğinden vazgeçilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili, davalı … Müdürlüğünün hasımsız açtığı dava sonucunda davacı Vakfa ait 65 ada 14 parsel sayılı taşınmazın metruken davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek 5737 sayılı Yasa’nın 17. maddesi gereğince tapu kaydının iptali ile davacı Vakıf adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, taşınmaz … kızı …adına kayıtlı iken şahsın mütegayyip eşhastan olduğu anlaşıldığından vaziyet kararı alındığını, daha sonra kesinleşen mahkeme kararı ile taşınmazın davalı adına hükmen tescil edildiğini, taşınmazın davacı Vakıf ile bir ilgisinin olmadığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/06/2021 tarihli ve 2018/17 Esas, 2021/367 Karar sayılı kararıyla; iddianın sabit olduğu, 5737 sayılı Kanun’un 17. maddesi gereğince taşınmazın vakfı adına tescil edilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili, savunmalarını yineleyerek istinaf isteğinde bulunmuştur.
3. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 08/12/2021 tarihli ve 2021/1528 Esas, 2021/1729 Karar sayılı kararıyla; taşınmazın davalı … adına tescilinin dayanağı Mayıs/1984 günlü vaziyet kararının ayakta olduğu, başka bir deyişle aksi iddia edilmediği gibi idari yargı kararıyla aksinin ispat edilmediği, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulünün doğru olmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/(1).b.2. maddesi gereğince Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, tüm dosya kapsamı ile iddialarının sabit olduğundan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahlüliyet kararı ile ilgili durumun tamamen davalı …’nün iç meselesi olduğunu, ayrıca, dava konusu taşınmazın mahlüliyet kararına konu teşkil edebilecek metruk ve sahipsiz bir taşınmaz olmadığını, buna rağmen, Vakıflar Genel Müdürlüğünün hasımsız olarak açtığı bir dava sonucu, dava konusu taşınmazın mülkiyetini adına tescil ettirdiğini, Vakıflar İdaresi’nin yaptığı işlemlerin hukuken geçerliliğinin bulunmadığını, davacı vakıf ile ilgili şerh kayıtlardaki varlığını sürdürdüğü sürece hukuki sonuçlarını doğurmaya devam edeceğini, ayrıca, davacı vakıf ile ilgili şerhin silinmesi yolunda da açılmış bir dava bulunmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 5737 sayılı Yasa’nın 17. maddesinde “Tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir.”
3.2.2. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” Belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, çekişme konusu 65 ada 14 parsel sayılı taşınmazın (101,95 m2, arsa) Nisan 1928 tarihli, 18 sıra no.lu tapu kaydı uyarınca kadastro tespiti neticesinde 12/07/1948 tarihinde … kızı …adına tescil edildiği, davalı … İdaresi tarafından, … kızı …’nın mütegayyip eşhastan (kayıp ve yitik kişi) olduğu gerekçesiyle 13 Eylül 1331, 15 Nisan 1339 tarihli Kanunlar ve 17 Temmuz 1927 talimatname gereğince metruken vakfı adına tescil edilmek üzere aksi ispat edilene kadar geçerli olacağı kabul edilerek taşınmazın tamamı için Mayıs 1984 tarihinde vaziyet kararı alındığı ve bu vaziyet kararına dayanılarak davalı … İdaresi tarafından hasımsız olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında Sarıyer Asliye Hukuk Hakimliği’nin 10/07/1985 tarihli ve 1985/313 Esas, 1985/571 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 13/09/1985 tarihinde kesinleştiği, taşınmazın 27/12/1985 tarihinde davalı … İdaresi adına hükmen tescil edildiği, taşınmazda “Üsküdarda Eski Menzilhane Nam Mahalde Kain Tariki Rifaiye Zaviyesi Vakfından icareli” şerhinin bulunduğu, davalı … İdaresinin 11/08/2017 tarihli yazısında, davacı Vakfın, taşınmazın şerhinde geçen isim de dahil olmak üzere farklı isimlerle anıldığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
3.3.2. Somut olayda, davalı … İdaresi tarafından alınmış olan Mayıs 1984 tarihli vaziyet kararına dayanılarak hasımsız olarak açılan dava sonucunda taşınmazın davalı adına hükmen tesciline itibar edilerek davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
3.3.3. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
VI. SONUÇ
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile HMK 371. maddesi gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, HMK 373/2. maddesi gereğince dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 28/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.