YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1666
KARAR NO : 2022/4215
KARAR TARİHİ : 26.05.2022
MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalılar Hazine ve … vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalılar Hazine ve … vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Şanlıurfa/Merkez İlçesi Apaydın Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1974 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşlık olarak tespit harici bırakıldıktan sonra 09.01.2013 tarihinde 123 parsel numarası ve 839.955,67 metrekare yüzölçümlü olarak idari yoldan Hazine adına hali arazi vasfı ile tescil edilen taşınmazın bir bölümünün tapu kaydının iptali ve adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, 3402 sayılı Yasa’nın 14. ve 17.maddeleri ile TMK’nın 713/1 maddesi uyarınca zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen 87.428,67 ve 10.965,50 metrekare yüzölçümündeki bölümlerin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, taşınmazın Hazine adına tapuya tescil edilmiş olması nedeniyle davalı belediyelere karşı açılan davanın husumet nedeniyle reddine, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ile … davalı olarak gösterilmiş ise de yargılama aşamasında Mahkemece resen dahil edilme kararı verildiğinden davacının belediyelerin davaya dahil edilmesinde sorumluluğu olmadığı gerekçesiyle dahili davalılar lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar Hazine ve … vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
2.İstinaf Nedenleri
Davalı Hazine vekili, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olmadığını, Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
Davalı … Belediyesi vekili, müvekkili Belediye yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesine rağmen Belediye lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçeleriyle istinaf yoluna başvurmuştur.
3. Gerekçe ve Sonuç
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 03.05.2018 tarih 2018/28 Esas, 2018/292 Karar sayılı kararıyla, imar ihya suretiyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının davacı yararına gerçekleştiği gerekçesiyle Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı … Belediyesinin tapu maliki olmadığından istinaf inceleme isteğinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar Hazine ve … vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile hükmün bozulmasını talep etmiştir.
Davalı … Belediyesi vekili, müvekkili Belediye hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği halde, Belediye lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini ileri sürmüştür.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ihdasen Hazine adına oluşturulan taşınmaza yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3.2.2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesinde, “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.”
3.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesinde, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.” hükümleri düzenlenmiştir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Hemen belirtmek gerekir ki; davacı taraf, Hazineyi hasım göstererek tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Dosya kapsamından çekişmeli taşınmazın kayıt malikinin Hazine olduğu, Yerel Mahkemenin ara kararı uyarınca büyükşehir ile ilçe belediyelerinin davaya dahil edildiği anlaşılmaktadır. Şu halde, davacının belediyeleri davaya dahil etmesi mahkeme emrine dayandığı ve kendi kusurundan kaynaklanmadığına göre davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3.3.2. Davalı Hazine vekilinin temyiz incelemesine gelince; Mahkemece, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının davacı lehine gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak, bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olup, bu fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmazın niteliğinin belirlenmesi için uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi eliyle inceleme yapılması gerekirken fen teknikeri yalnızca dava konusu taşınmazın imar ihya edildiğini belirtmiş, taşınmazın niteliği yönünden değerlendirme yapmamış; Mahkemece bu hususta ziraat ve jeoloji mühendisleri tarafından yapılan inceleme ile yetinilmiş; ayrıca davaya konu taşınmaza komşu taşınmazlara ait kayıtlar getirtilerek dava konusu taşınmaz yönünü ne okudukları da saptanmamış olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaz bölümlerine ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre taşınmaza ait tüm hava fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden celp edilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, yöreyi iyi bilen, tarafsız ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve daha önceki keşfe katılmamış üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu ile yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin öncesinin ne olduğu, evveliyatı itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin mevcut olup olmadığı, mevcut ise hangi tarihte başladığı ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, taşınmaz imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve imar- ihyanın ne zaman tamamlandığı, davacının çekişmeli bölümler üzerinde ne şekilde tasarrufta bulunduğu hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde yöntemine uygun şekilde çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki tarımsal niteliğini bildiren, gerçekleştirildiği iddia edilen imar-ihyanın tamamlanma tarihi ile zilyetliğin sürdürülüş şeklini ve süresini açıklayan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, kot farkını, eğimini, bitki desenini irdeleyen, önceki ziraat bilirkişi raporlarını değerlendiren, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, dosya arasına getirtilen tüm hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi suretiyle, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin fotoğrafların çekildiği tarihlerdeki niteliği, kullanım şekli ve imar-ihya çalışmalarının tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise hangi tarihte tamamlandığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli; fen bilirkişisinden, her bir taşınmaz bölümünün yeri denetime açık şekilde belirlenerek, krokide işaretlenmek suretiyle keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; bu şekilde taşınmaz bölümleri üzerinde idari yoldan Hazine adına tapunun oluştuğu 2013 tarihine kadar davacı yararına 3402 sayılı Yasa’nın 14 ve 17. maddelerinde yazılı imar-ihya ve zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği duraksamasız şekilde saptanmalı, toplanmış ve toplanacak tüm deliller değerlendirilerek bir karar verilmelidir.
3.3.3. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
VI. SONUÇ:
1-Kararın (V/3.3.1) numaralı paragrafında açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, alınan peşin harcın davalı … Başkanlığına geri verilmesine,
2-Kararın (V3.3.2) numaralı paragrafında açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-ç maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26/05/2022 gününde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.