Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2022/1056 E. 2023/4853 K. 26.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1056
KARAR NO : 2023/4853
KARAR TARİHİ : 26.09.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2044 E., 2021/2280 K.
DAVA TARİHİ : 30.03.2021
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kemah Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/9 E., 2021/20 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Kemah İlçesi, Tan köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 119 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ham toprak ve taşlık vasfı ile davalı Hazine adına tespit ve tescil ediliğini ancak taşınmazın bir bölümünün davacıların malik oldukları 119 ada 4 parsel sayılı taşınmazın devamı olduğunu ileri sürerek miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu kaydının kısmen iptali ile davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı Hazine cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, 119 ada 2 parsel içerisinde kalan 1.700 metrekarelik taşınmazın davacıların malik sıfatıyla zilyetliğinde olduğunu, bu parselin 119 ada 4 parsel ile birlikte kullanıldığını, kadastro çalışmaları sırasında dava konusu kısım ayrılarak 119 ada 2 parsel içerisinde bırakıldığını ve Hazine adına tapuya tescil edildiğini, 10 yıllık yasal süre içerisinde Kemah Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/84 Esas saylı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açıldığını, bu kararın 26.03.2021 tarihinde kesinleştiğini, karar kesinleştikten sonra 30.03.2021 tarihinde tapu iptali ve tescil talepli bu davanın açıldığını, dava konusu taşınmaza ilişkin Kadastro tespitinin 14.04.2006 tarihinde kesinleştiğini, ilk dava 09.10.2015 tarihinde 10 yıllık hak düşürücü süre dolmadan açıldığını ve böylece hak düşürücü sürenin kesildiğini, daha önce dava açıldığından hak düşürücü sürenin dolmadığını ileri sürerek hükmün kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının 14.04.2006 tarihinde kesinleştiği davanın 30.03.2021 tarihinde 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3, 14, 17 nci maddeleri, 4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 6 ncı ve 713/1 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz isteminin reddine, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.