Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/9978 E. 2023/4712 K. 21.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9978
KARAR NO : 2023/4712
KARAR TARİHİ : 21.09.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/846 E., 2021/1584 K.
DAVA TARİHİ : 24.08.2017
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kağızman Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/283 E., 2020/61 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen dava yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı Hazine vekili asıl ve birleşen dava dosyalarında ihdasen Hazine adına tesis edilmiş tapu kayıtlarına dayanarak ve davalı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının da oluşmadığını belirterek çekişmeli 117 ada 16 ve 47 parsel sayılı taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini, olmazsa taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili iştirak ettiği oturumlarda davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmazlara ait olmadığı, taşınmazların mera niteliği taşınmadığı, bilakis tarım arazisi vasfında bulunduğu, zilyetlikle mülk edinme koşullarının davalı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayandığını hava fotoğraflarından yöntemince istifade edilmediğini ileri sürerek hükmün kaldırılmasını ve Hazine lehine hüküm kurulmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı Hazinenin tapu iptali ve tescil talebi yönünden özel mülk iddiasına dayandığı, bu talebin hak düşürücü süreye tabi olduğu, eldeki davanın ise 3402 sayılı Kanun’un 12/3 üncü maddesinde belirlenen hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığı, öte yandan davacının mera iddiası yönünden ise taşınmazların mera vasfında olmadığının belirlendiği gerekçesiyle istinaf başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı Hazine adına ihdasen tesis edilmiş tapu kaydına dayanılarak açılan kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde taşınmazın mera olarak sınırlandırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü 14 üncü 16/B ve 20 inci maddeleri,

2.4721 sayılı … Medeni Kanununun 713/1 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı HMK’nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Kadastro sonucunda Kars ili, Kağızman ilçesi, Günindiyaylası köyü çalışma alanında bulunan 117 ada 16 parsel ve 117 ada 47 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin 15.01.2007 tarihinde kesinleştiği, davanın açıldığı 24.08.2017 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği sabittir.

3. Davacı Hazine tapu kaydına dayanmak suretiyle tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş ise de, Hazine tarafından özel mülk iddiasıyla açılan davaların 3402 sayılı Kanunun 12/3 üncü maddesi uyarınca hak düşürücü süreye tabi olduğu somut olayda davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, davacı idarenin mera iddiasına yönelik olarak ise; çekişmeli taşınmazların mera sayılan yerlerden olmadığı, tasarruf sınırlarının bulunduğu, taşınmazların yer aldığı yörede mera yaylak ve kışlak tahdidinin bulunmadığı, usulünce yapılan mera araştırmasında kadim mera niteliğinde olmadıklarının tespit edildiği anlaşılmakla yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Hazine vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu’nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.