Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/9674 E. 2023/4541 K. 18.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9674
KARAR NO : 2023/4541
KARAR TARİHİ : 18.09.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/218 E., 2021/514 K.
DAVA TARİHİ : 29.08.2016
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yeşilova Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/119 E., 2019/102 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA
Davacı vekili; Burdur ili, Yeşilova ilçesi, Doğanbaba Köyünde kain 182 ada 111 parsel sayılı taşınmazın davacıya babasından intikal ettiğini, 50 yılı aşkın süredir taşınmazı kullandıklarını, taksim sonrasında taşınmazın davacıya düştüğünü ancak Hazine adına tespit gördüğünü ileri sürerek tapu kaydının iptaliyle davacı adına tescil edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … vekili; taşınmazın sit alanı içerisinde olduğunu, davacının zilyetlik şartının gerçekleşmediğini, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 2863 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin 1 inci fıkrasının 2 inci cümlesini değiştiren 5663 sayılı Kanun’un 1 inci maddesiyle yapılan yeni yasal düzenlemede birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazların zilyetlikle kazanılamayacağının öngörüldüğü, dolayısıyla doğal sit alanları ve üçüncü derece arkeolojik sit alanında bulunan taşınmazın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanılmalarının mümkün olduğu, kadastro tespit tutanağında dava konusu taşınmazın davacının kullanımında olduğunun beyanlar hanesine şerh edildiği, kadastro tespit tarihi itibari ile 20 yıl davasız, aralıksız ve malik sıfatı ile zilyetlik koşulunun sağlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne ayrıca, taşınmazın 1. Derece Doğal Sit alanı içeresinde kaldığının tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
Davalı Hazine vekili; dava konusu taşınmazın kazanılması için gerekli zilyetlik koşulunun gerçekleşmediğini, yargılama giderlerinin davalı Hazine üzerinde bırakılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın 1. Derece Doğal Sit alanı içeresinde kaldığını, Salda Gölü’nün çevresinin Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 2863 sayılı Kanun’un 11/1 inci maddesinin 5663 sayılı Kanunla değiştirilmesi sonucu kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazlar dışında kalan taşınmazların zilyetlik yoluyla iktisap edilebileceği, dava konusu taşınmazın I inci ve II inci derece doğal sit alanı olarak belirlenen Salda Gölü ve çevresi içinde kaldığı, 2863 sayılı Kanun’un 11 inci maddesine göre zilyetlikle iktisap edilebilecek yerlerden olduğu, milli park alanı olarak ilân edildiği tarihe kadar Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesindeki zamanaşımı zilyetliğiyle mülk edinme koşullarının intikalen ve taksimen davacı yararına gerçekleştiği, aynı yerde bulunan parsellere ilişkin kararların Yargıtay denetiminden geçerek onandıkları gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçelerindeki beyanlarını tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 11/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucu, çekişmeli 182 ada 111 parsel sayılı taşınmaz bağ vasfıyla senetsizden İsmail oğlu … zilyetliğinde iken Salda Gölü sit alanı içerisinde kaldığı belirtilerek Hazine adına 12.10.2006 tarihinde tespit ve tescil edilmiş; yargılama sonucunda davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmiştr.

2. Ne var ki, Mahkemece ziraat bilirkişisi tarafından yapılan hava fotoğrafı değerlendirmesinin hükme esas alınmış olması isabetsizdir.

3. Hal böyle olunca üç kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulundan, hava fotoğrafları ve uydu fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığını ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğunu belirten ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.