Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/9659 E. 2023/4721 K. 21.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9659
KARAR NO : 2023/4721
KARAR TARİHİ : 21.09.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/655 E., 2021/340 K.
DAVA TARİHİ : 11.11.2016
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Kaldırma Kısmen Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gündoğmuş Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/130 E., 2019/47 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı … Belediyesi vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; Antalya ili, Gündoğmuş ilçesi, Karadere Mahallesi çalışma alanında bulunan 181 ada 4 parsel sayılı taşınmazın uzun yıllardan beri eklemeli zilyetlikle kendi kullanımında olduğunu, ancak taşınmazın bir kısmının davalılardan … adına kayıtlı 181 ada 11 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisinde, bir kısmının da … adına kayıtlı olan 181 ada 17 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisinde tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile 181 ada 4 parsel sayılı taşınmazla tevhit edilmek suretiyle adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … Belediyesi vekili cevap dilekçesinde; davalı Belediyeye husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, imar planının kapsadığı alanlarda iktisabın mümkün olmadığını, taşınmaz hakkında imar-ihya ile kazanma koşullarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı … davaya cevap vermemiş ancak duruşma sırasında dava konusu taşınmazın kadastro tespiti sırasında yanlışlıkla adına tespit edildiğini, taşınmazın davacıya ait olduğu belirterek yanlışlığın düzeltilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava dilekçesinde bilirkişi raporunda A ile gösterilen bölüme ilişkin bir talebe yer verilmediği, 181 ada 11 parsel sayılı taşınmaz yönünden sınırın kadastro sırasında hatalı belirlendiği, taşınmazlar arasındaki sınırın ilk taş teras değil tel örgü ve ahşap ağladan oluşan sınır olduğunun anlaşıldığı, bu hususun davalının da kabulünde olduğu, 181 ada 17 parsel sayılı taşınmaz ile davacı taşınmazı arasındaki sınırı su arkı doğrultusunda tel çitin oluşturduğu, su kanalının sınır olmayıp taşınmazın eğimine göre konumlandırıldığı, talebe konu taşınmaz bölümünün davacının dedesinden geldiği, toprak yapısı itibariyle davacının taşınmazıyla benzerlik gösterdiği, dinlenen tüm yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının uyumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … Belediyesi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki savunmalarını tekrarla kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Mahkemece 13.11.2017 tarihinde yapılan keşifte mahalli bilirkişi ve tanıkların davaya konu yeri davacının dedesinden satın aldığını ve kadastro tespitinden sonra kullanmaya başladıklarını bildirdikleri, yine bilirkişi kurulu raporunda kadastro tescil işlemlerinde tespit edilen sınırların hava fotoğrafındaki sınırlar ile uyumlu olduğunun bildirildiği, mahkemece 20.09.2019 tarihinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre ise davacının dedesinin bu kısmı harım (çalıların biriktirildiği yer) olarak kullandığının belirtildiği dolayısıyla davaya konu yerin her ne kadar davacının dedesi tarafından tespitten önce kullanıldığı bildirilmiş ise de bunun imar ve ihyaya ilişkin bir kullanım olmayıp çalı biriktirmek için kullanıldığı anlaşıldığından davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile 181 ada 17 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili açılan davanın reddine, 23.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda “C” harfi ile belirtilen 101,32 m2 miktarındaki kısmı ifraz edilerek davacı adına kayıtlı 181 ada 4 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle; 17 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın reddedilmesinin hatalı olduğunun, ziraat bilirkişi raporu ve toprak yapısına göre B ile gösterilen taşınmaz bölümünün davacı parselinin devamı olduğunu, taşınmaz içerisinde incir ve ceviz ağaçlarının bulunduğunu ve bu taşınmazın kadastrodan önce imar ve ihya edildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü, 16 ncı ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı HMK’nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davacının temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.