YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9590
KARAR NO : 2022/2771
KARAR TARİHİ : 05.04.2022
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm tesisi ile davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; duruşma günü olarak saptanan 05/04/2022 Salı günü saat 09:20’de Daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, … ilçesi … Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda … ada .. ve … ile … ada … parsel sayılı taşınmazlarda davalıya 1/6 oranında hisse verildiğini, aynı taşınmazlarda gerek davacıların murisi …’in, gerekse de dava dışı kardeşlerinin de hisselerinin bulunduğunu, ortak muristen kalan taşınmazların yaklaşık otuz yıl önce mirasçılar arasında harici ve rızai taksime tabi tutulduğunu, çekişmeli taşınmazlarda davalının miras payının bulunmadığını, … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin müşterek murise ait olup, tapu kaydında buna ilişkin şerh bulunduğunu, bu duruma herhangi bir itirazlarının olmadığını ileri sürerek, dava konusu … ada … ve … ile … ada … parsel sayılı taşınmazlardaki davalı adına kayıtlı 1/6 hissenin iptali ile davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, taşınmazların müşterek muristen intikal ettiğini murisin terekesinin bir kısmının taksime tabi tutulduğunu, çekişmeli taşınmazların taksim dışı bırakıldığını, tüm mirasçıların payı bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların davacıların murisi … ile davalı … arasında taksim edildiği ve yapılan taksim sonucunda taşınmazların davacıların murisi …’ye düştüğü gerekçesiyle davanın kabulüne, taşınmazlardaki davalı payının iptali ile davacılar adına tesciline, … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın birinci katının davacıların murisi …’ye, ikinci katının ise davalı …’e ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davalı vekili, dava konusu taşınmazların tarafların ortak murislerinden intikal ettiği noktasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığını, muristen gelen taşınmazların bir bölümünün mirasçılar arasında taksim edildiğini ancak çekişmeli taşınmazların taksime tabi tutulmadığını, mahkemenin eksik incelemeyle hüküm verdiğini, taraflar arasında sözleşme bulunmasına rağmen davacı tarafın davalı adına tespit edilen taşınmazların kendi adlarına tescilini talep ettiklerini, kök muristen kalan tüm taşınmazlar incelendiğinde tarafların eşit hisse sahibi olduklarının görüleceğini, davalının çekişmeli taşınmazlardaki hissesinin yine davacıların murisine dava dışı parsellerde de hisse bırakması sebebiyle olduğunu, davalının dava dışı parsellerde fazladan bir hissesinin bulunmadığını, davacıların taleplerinin taraflar arasında yapılan taksimle örtüşmediğini, dava konusu … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerinde zemin kat (ahır), 1.kat (mesken) ve 2.kat (mesken) olmak üzere üç bağımsız bölüm ve çatı arasından oluşan bir bina bulunduğunu, buna rağmen gerekçeli kararda 253 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki binanın birinci katının davacıların murisi …’e, ikinci katının ise M.. Ş..’e ait olduğu şeklinde hüküm kurulduğunu, binanın müştemilatı olan ahır ve çatıya ilişkin olarak ise karar verilmediğini, hükmün bu haliyle eksik olduğunu belirterek Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
… Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 08.09.2021 tarihli ve 2021/586 E. 2021/652 K. sayılı kararı ile sair istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı ancak davacı tarafın dava konusu … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesat şerhinin değiştirilmesi ya da kaldırılması yönünde herhangi bir talebi ve davası bulunmamasına rağmen tapu kütüğündeki muhdesat şerhinde resen değişiklik yapıldığı, böylelikle taleple bağlılık ilkesine aykırı hareket edildiği, tespit sırasındaki şerh; taşınmaz üzerindeki binanın zemin kat ve çatı arasıyla birlikte tamamının davacı ve davalıya ait olduğunu göstermekte iken, Mahkemece kurulan yeni şerh sadece binanın birinci ve ikinci katını kapsadığı, bodrum ve çatı arasının kapsam dışında kaldığı, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde yazılı muhdesat şerhinin aynen muhafaza edilmesi gerekirken resen şerhte değişikliğe gidilmesi ve böylelikle de tarafların muhdesat üzerindeki haklarının kısıtlanmasının hatalı olduğu, Yerel Mahkemece bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz bulunduğu ancak bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, taşınmazlardaki davalı payının iptali ile davacılar adına tesciline, dava konusu … ada … parsel sayılı taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde yer alan muhdesat şerhinin aynen muhafaza edilmesi suretiyle davanın esasına dair yeniden karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile hükmün bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”
3.2.2. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesinde, “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”
3.2.3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
3.2.4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15. maddesinde, “Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur.” hükümleri düzenlenmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (IV./3.) no’lu bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesine göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 320,38 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 05/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.