Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/9143 E. 2023/3545 K. 21.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/9143
KARAR NO : 2023/3545
KARAR TARİHİ : 21.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil istekli davada bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı, 2006 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında yıllardır nizasız fasılasız malik sıfatıyla kullandığı ev ve bahçesinin bulunduğu yaklaşık 1200 m² yüz ölçümlü kısmın 130 ada 27 parsel numarası ile Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek dava konusu 130 ada 27 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tespit edilmiş olan 130 ada 23 parsel sayılı taşınmaza eklenmek sureti ile tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı, dava konusu taşınmazın evveliyatının Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu, bu gibi yerlerin zilyetlikle edinilmesinin mümkün olmadığını, davanın 20 yıllık zilyetlik süresi dolmadan açıldığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 15.06.2016 tarihli ve 2015/268 Esas, 2016/660 Karar sayılı kararıyla, davanın kabulüne, çekişmeli 130 ada 27 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişileri tarafından hazırlanan 03.05.2016 tarihli rapor ve eki haritada (A) harfi ile gösterilen 1.013,19 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 281,50 metrekare yüz ölçümündeki bölümlerinin tapu kaydının iptali ile davacı …’a ait 130 ada 23 parsel sayılı taşınmaza eklenmek sureti ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 16. Hukuk Dairesi’nin 04/12/2019 tarihli ve 2016/13405 Esas, 2019/8102 Karar sayılı kararıyla; “…. Taşınmazın öncesinin imar-ihya gerektiren bir yer olup olmadığı belirlenmemiş; bu nitelikteki yerlerden ise ancak emek ve para harcanmak suretiyle imar-ihya işlemleri tamamlanıp, tarıma elverişli hale getirilmesini müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi şartıyla kazanılmasının mümkün olacağı, bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi belirlemenin en iyi yönteminin hava fotoğraflarının incelenmesi olduğuna göre tespit tarihinden 15-20-25 (1991, 1986, 1981) yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğraflarının uzman bilirkişilerce incelenmesi gerekirken, 1987 ve 1990 yıllarına ait hava fotoğrafı üzerinde, bu konuda uzmanlığı bulunmayan orman mühendisi bilirkişi tarafından inceleme yapılmış ve mahallinde yapılan keşifte, taşınmaz üzerinde bulunan tek katlı betonarme binanın ve sulama havuzunun kim tarafından ve ne zaman yapıldığına dair yerel bilirkişi ve tanıklarından beyan alınmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm verilemez.” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 25/11/2020 tarihli duruşmanın davacı tarafça takip edilmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 150/1. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırıldığı ve üç ay için yenilenmediği gerekçesi ile 6100 sayılı yasanın HMK. 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmeden karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, TMK’nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddelerine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, çözümlenmesi gereken husus ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı HMK’nın 150. maddesi şöyledir:
“(1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.

(2) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.
(3) Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır.

(4) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.”

2. 6100 sayılı HMK’nın 331/3. maddesi şöyledir:
“Davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hallerde yargılama giderleri davacıya yükletilir.”

3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1. maddesi şöyledir;
“Görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.”

3. Değerlendirme
Yukarıda değinilen düzenlemeler karşısında, takip edilmemesi ve yenilenmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği hallerde kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına vekalet ücreti tayini gerekeceği açık olup, Mahkemece bu konuda bir karar verilmemiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
1. Açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle,

2. Hükme 6. bent eklenerek “davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT tarifesinin 7. maddesi uyarınca hesaplanan, 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” cümlesinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.