Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/8896 E. 2022/2549 K. 29.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8896
KARAR NO : 2022/2549
KARAR TARİHİ : 29.03.2022

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasındaki davadan dolayı Türkoğlu Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26/11/2015 tarihli ve 2015/607 Esas – 2015/1739 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 09/06/2021 tarihli ve 2020/10552 Esas – 2021/5154 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı Hazine vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin Türkoğlu ilçesi Kılılı mahallesinde bulunan ekte krokisini sundukları 347 ada 7 parsel numaralı 1.106,73 m2 lik arsayı 1957 yılında kayınbabası … …’ndan aldıklarını, dava konusu arsayı kocası … …’nın 1993 yılında vefatından sonra çocukları ile birlikte kayınbabası … …’nın burayı gelini ve torunları olan davacıdan zilyet ve malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız tek başına kullandıklarını, dava konusu yerin her nasılsa davacının bilgisi dışında 2012 yılında yapılan imar uygulaması sırasında hazine adına yazıldığını ve durumdan yeni haberdar olduğunu, olağanüstü zamanaşımı iktisabının tüm şartları mevcut olup dava konusu taşınmazın hazine adına olan kaydının iptal edilerek müvekkili adına tapuya tescil edilmesini talep etmiştir.
II.CEVAP
Davalı hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava konusu taşınmazlar üzerinde kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisaba elverişli herhangi bir zilyetliğinin bulunmadığını, dava konusu taşınmazların hazineye ait olup üçüncü şahısların bu taşınmazlar üzerinde herhangi bir hakkının bulunmadığını bu nedenle davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Tüm dosya kapsamından davacı lehine olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, 1106,73 m2’lik taşınmazın tapu kaydının iptali ile, davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. YARGITAY İLAMI
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 09/06/2021 gün ve 2020/10552 Esas – 2021/5154 Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
1. Karar Düzeltme Yoluna Başvuranlar:
Yargıtay ilamına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından karar düzeltme başvurusunda bulunulmuştur.
2. Karar Düzeltme Nedenleri:
Davalı Hazine vekili Karar Düzeltme dilekçesinde özetle, Dava konusu taşınmazın İmar uygulaması neticesinde Maliye Hazinesi adına tescil gördüğünü, dava konusu olan bölgede yapılan imar uygulaması ile zaten yasada tarla vasfından arsa vasfına geçişlerde bir kısmının Hazine adına tescil edildiğini, zilyetliği yasalara göre yeterli bulunsa dahi zilyetlik iddia ettiği yerde imar uygulanmasında yapılması gereken kesintinin yapılması gerektiğini, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin onama kararının kaldırılarak kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.
3.2.2. TMK’nın 599. maddesi hükmü uyarınca miras; murisin ölümüyle ve terekenin açılmasıyla mirasçılarına geçer ve mirasçılar terekedeki mallar (menkul- gayrimenkul) üzerinde bu tarih itibariyle hak sahibi olurlar.
3.2.3. TMK’nın “Miras ortaklığı” başlıklı 640. maddesinde de;
“Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.
Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.
Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir.
Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır…” hükmü öngörülmüştür.
3.3. Değerlendirme
3.3.1. Çekişmeli 858 parsel sayılı taşınmaz tescil harici yerlerden iken 23/02/2012 tarihinde ihdasen Hazine adına tescil edildikten sonra imar uygulaması sonucunda, 345 ada 1, 347 ada 1, 347 ada 3, 347 ada 6 ve 347 ada 7 parsellere gitmiştir. Dava konusu edilen taşınmaz ise 347 ada 7 parsel sayılı taşınmazdır.
3.3.2. Davacı …, Çekişmeli 347 ada 7 parsel sayılı taşınmazı kayınpederinin kendisi ve çocuklarına bıraktığını belirterek hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescilini talep etmiştir.
3.3.3. Ne var ki, davacı tarafça taşınmazın kendisi ve çocuklarına kaldığını iddia ettiği, keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar da bu doğrultuda beyanda bulundukları halde, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

3.3.4. Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacıya, çocuklarının davaya katılımlarını sağlamak üzere süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde aktif dava ehliyetindeki eksikliğin giderilmesi halinde işin esasına girilerek toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin, aktif dava ehliyetindeki eksik giderilmeden işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
VII. SONUÇ:
Davalı Hazine vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile maddi hataya dayalı olarak verilen Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 09/06/2021 gün ve 2020/10552 Esas – 2021/5154 Karar sayılı ilamının ortadan kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, 29/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.