YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8763
KARAR NO : 2023/3166
KARAR TARİHİ : 05.06.2023
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Kurum temsilcisi dava dilekçesinde; Orman İşletme Müdürlüğünün 31.12.1954 tarihli, 2847 no.lu kayıtla demirbaş olarak kaydedilen ve fiili durumuyla Orman Muhafaza Memuru Lojmanı ve arsası olan taşınmazın … adına kayıt ve tescili yapılması gerekirken kadastro çalışmaları sırasında 117 ada 9 parsel numarasıyla Hazine adına arsa cinsi ile tespit edildiğini ileri sürerek tespitin iptali ile taşınmazın … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi cevap dilekçesinde; taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğunu ve zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.11.2014 tarihli ve 2013/129 Esas, 2014/526 davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile … ili, … ilçesi, Yukarı … köyü 117 ada 9 parselin tapu kaydının iptali ile … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Karar; Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 03.10.2017 tarihli ve 2015/21383 E., 2017/6029 K. sayılı kararı ile; “Orman İdaresinin zilyetlik nedeniyle mal edinebilmesi mümkün değildir; kaldı ki keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin çekişmeli taşınmaz üzerindeki yapının 15-20 yıldır kimse tarafından kullanılmadığına dair beyanları ile keşiften sonra alınan inşaat bilirkişisinin taşınmaz üzerindeki yapının kullanılamaz halde olduğuna dair raporu birlikte nazara alındığında zilyetlik koşulunun dahi gerçekleşmediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup,’ gerekçeleri ile bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.03.2018 tarihli ve 2018/12 Esas, 2018/325 Karar sayılı kararı ile bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, Mahkemece Yargıtay bozmasından sonra yeni bir keşif icra edilmesi gerekirken eksik ve yetersiz inceleme neticesinde davanın reddine karar verilmesinin mülkiyet hakkının ihalili olduğunu, taşınmaz üzerinde bir müştemilat olduğu hususunun açık ve net olması karşısında söz kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, halen üzerinde lojmanın bulunduğu da gözetildiğinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16/A maddesinin nazara alınmamasının da yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, temyiz isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanununun18. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
“Yukarıdaki maddelerin hükümleri dışında kalan ve tescile tabi bulunan taşınmaz mallar ile tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerler Hazine adına tespit olunur. Orta malları, hizmet malları, ormanlar ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup da bir kamu hizmetine tahsis edilen yerler ile kanunları uyarınca Devlete kalan taşınmaz mallar, tapuda kayıtlı olsun olmasın kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisap edilemez.”
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucunda … ili, … ilçesi, … Köyü çalışma alanında bulunan 117 9 parsel sayılı 924,73 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz arsa vasfıyla … Orman İşletme Müdürlüğüne ait bir katlı iki adet lojman bulunduğu ve statüsü gereği zilyetlikten mal iktisap edemeyeceği belirtilerek 2 adet lojmanın … Orman İşletme Müdürlüğüne ait olduğu beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle Hazine adına tespit ve tesçil edilmiştir.
2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın uygulanacağı davalar yönünden HUMK’nın 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, hükmüne uyulan bozma kararına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun hükmün HMK’nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’un 438. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 125,50 TL
bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
05.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.