Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/8751 E. 2023/3266 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8751
KARAR NO : 2023/3266
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2017/1538 E., 2018/535 K.
KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çat Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/34 E., 2017/20 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA
Davacı; Erzurum ili, Çat ilçesi, Muratçayırı köyünde kain 105 ada 16-17-22-23-42 parsel numaralı taşınmazların kendisine ait olmasına rağmen Hazine adına tescil edildiğini, kadastro tespitine kadar olan dönemde yani 2006 yılına kadar kiracı olarak kullandığını, 2006 tarihinden sonra da haricen satın almak suretiyle edindiğini, yaklaşık 100 yıldır babası, dedesi ve en son kendisi tarafından feri zilyet olarak kullandığını ileri sürerek adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı temsilcisi, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahalli bilirkişiler ve tespit bilirkişileri tarafından beyan edildiği üzere davacının 2006 yılına kadar nizalı taşınmazlar üzerinde kiracı sıfatıyla feri zilyet olarak tasarrufta bulunduğu, dolayısıyla taşınmazlar üzerinde malik sıfatıyla zilyetliğinin olmadığı, 2006 yılından sonra taşınmazları satın aldığı, bu süreden sonra dava tarihine kadar 8 yıllık malik sıfatıyla zilyetliğinin söz konusu olduğu, zilyetlikle kazanma koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri
Davacı, dava dilekçesinde kiracı olduğunu bildirdiği taşınmazın dava konusu edilen taşınmazlar olmadığını, dava konusu taşınmazın yanında bulunan taşınmaz olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dilekçesinde davacının açıkça taşınmazları kiracı olarak elinde bulundurduğunu beyan ettiğini, bilahare istinaf dilekçesinde yanlış anlaşıldığını kiraladığı taşınmazın komşu taşınmaz olduğunu beyan etmiş ise de; davacının dava dilekçesinin yorumlanamayacak kadar açık olduğunu, yine 01/03/2017 tarihli celsede aynı yönde beyanda bulunduğunu, kazandırıcı zamanaşımı ile iktisabın koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle, Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ve kendisini tam anlamıyla ifade edemediğini belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kararın hükmen bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 713. maddesinin ilk fıkrasında; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinin ilk fıkrasında; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” düzenlenmeleri mevcuttur.

3. Değerlendirme
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 144,00 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.