Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/8233 E. 2022/3537 K. 26.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8233
KARAR NO : 2022/3537
KARAR TARİHİ : 26.04.2022

MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ: BODRUM 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda, Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/07/2019 tarihli ve 2016/581 Esas, 2019/333 Karar sayılı kararı ile davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından istinafı üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 26/05/2021 tarihli ve 2019/2026 Esas, 2021/1013 Karar sayılı kararı ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 26/04/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat … ile temyiz edilen davalı vekili Avukat Göksel Altıntaş geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, davalı …’nin mirasbırakanları …’nin tek erkek evladı olduğunu, davalı kardeşinin uzun süre evlenmediğini, mirasbırakanın bu konuda hassasiyetinin bulunduğunu, davalının, mirasbırakanın maliki olduğu 88 ada 163 parsel sayılı taşımazı kendisine devretmesi şartıyla evlenmeyi kabul etmesi nedeniyle mirasbırakanın 88 ada 163 parsel sayılı taşınmazını davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, davalının alım gücü bulunmadığını, temlikin aynı zamanda kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile tüm mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, iddiaların doğru olmadığını, mirasbırakanın geriye 26 adet taşınmazının kaldığını, yıllarca babası ile birlikte aile işinde çalıştığını, bu çalışmaları karşılığında her hangi bir sigortası bulunmadığı gibi, maaş da almadığını, aile için yıllarca sarfettiği emeklerinin karşılığı olarak dava konusu taşınmazın kendisine devredildiğini, temlikte mal kaçırma amacının bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, mirasbırakanın temlikteki gerçek irade ve amacının diğer mirasçılardan mal kaçırma olmadığı, temlikin bakım, hizmet ve emek karşılığı, minnet duygusu ile gerçekleştirildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Dinlenen tüm tanıkların dava konusu taşınmazın mirasbırakan tarafından davalıya bağışlandığı yönünde beyanda bulunduklarını, hangi sebeple olursa olsun dava konusu taşınmazın bedelsiz olarak davalıya devredildiğini, taşınmazın kıymetli bir taşınmaz olup, davalının mirasbırakana yardım etmesi nedeniyle bakım karşılığı davalıya verildiğinin kabul edilmesinin doğru olmadığını, mirasbırakanın başka taşınmazlarının bulunmasının yapılan temlikteki muvazaa olgusunu ortadan kaldırmayacağını, davalının babasına bakmadığını ve ilgilenmediğini, davalının taşınmaz için herhangi bir bedel ödemediğini kabul ettiğini, mirasbırakanın taşınmazı satmaya ihtiyacı olmayıp, davalının da alım gücünün bulunmadığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 26/05/2021 tarihli ve 2019/2026 Esas, 2021/1013 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; dinlenen tanık anlatımlarıyla murisin davalı oğluna yanında kalması, işini devam ettirmesi ve evlenmesi için dava konusu taşınmazı devrettiği, davalının emek ve hizmetleri karşılığı ve minnet duygusuyla bu devrin yapıldığı, murisin başkaca ve çok sayıda taşınmazlarının da bulunduğu, satış ve rayiç değerler arasındaki farkın muvazaa için tek başına yeterli olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu’nun 706., Türk Borçlar Kanunu’nun 237. ve Tapu Kanunu’nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle (V/3.2.) no.lu paragrafta yer verilen yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde olmasına, (III) no.lu paragrafta yer verilen İlk Derece Mahkemesinin gerekçesine göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) no.lu bentte yazılı olduğu üzere karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 26/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.