Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/8062 E. 2023/1861 K. 29.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8062
KARAR NO : 2023/1861
KARAR TARİHİ : 29.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; 1866, 943, 1779, 1838, 1864, 1892, 1912, 1925, 1927, 1933, 1955, 1958, 1978 parsel sayılı taşınmazlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 946, 961, 971, 1772, 1775, 1785, 1815, 1832, 1837, 1850, 1910 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı, mirasbırakanı … Uzun’un 1779, 1838, 943, 1864, 1892, 1912, 1925, 1927, 1933, 1955, 1958, 1866 ve 1978 parsel sayılı taşınmazlarını davalı …’e; 946, 961, 971, 1772, 1775, 1785, 1815, 1832, 1837, 1850 ve 1910 parsel sayılı taşınmazlarını da torunu … Uzun’a mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
1.Davalı …, mirasbırakanın taşınmazlarını ikiye bölerek yarısını kendisine diğer yarısını da torunu …’a verdiğini, son zamanlarında rahatsızlandığını ve mirasbırakana tarafından bakıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı …, mirasbırakan tarafından temliklerin mirasbırakan babası …’a yapıldığını, babasının ölümü ile mirasçı olarak annesi ve kendisinin kaldığını, ancak …’ın tüm mirasçılarının davada yer alması gerekirken sadece kendisi aleyhine dava açıldığını,mirasbırakana sadece babası … ve amcası …’in baktığını ve tüm ihtiyaçlarını karşıladığını, temliklerin minnet duygusuyla yapıldığını, mirasbırakanın geride bir çok taşınmazının kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI
Gerze Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 05.04.2016 tarihli ve 2015/416 Esas, 2016/170 Karar sayılı kararıyla, dava konusu 1866 parselin dava dışı 3. kişi adına kayıtlı olduğu, davalı … yönünden iddianın kanıtlanamadığı, davalı … yönünden ise temlikin mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesi ile 1866 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın usulden reddine, 943, 1779, 1838, 1864, 1892, 1912, 1925, 1927, 1933, 1955, 1958, 1978 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın esastan reddine, 946 ,961 ,971, 1772 , 1775, 1785, 1815, 1832, 1837, 1850, 1910 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı … adına velayeten …… temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 03.02.2020 tarihli ve 2016/14501 Esas, 2020/508 Karar sayılı kararıyla; “Somut olayda; dava dilekçesinde davalı olarak … ile … adına velayaten annesi … davalı olarak gösterilmiş olup adres olarak Yamacık Köyü bildirilmiştir. Ne var ki, davalı … ile annesi …’ün mernis adresleri nüfus kaydında İstanbul-İkitelli olarak kayıtlı olup anılan davalı sunduğu temyiz dilekçesinde Yamacık Köyünde oturmadığını, arada akrabalarını ziyaret etmek için köye gidip geldiğini, yargılama aşamasında yapılan tebligatların usulsüz olduğunu ve yokluğunda hüküm verildiğini, davadan karar verildikten sonra haberdar olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir. Hâl böyle olunca, mahkemece yukarıda açıklanan ilke ve gerekçeler doğrultusunda, dava dilekçesinin davalı …’a (velayeten annesi …) usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi, davalı tarafa cevaplarını ve delillerini sunabilmesi için imkan tanınması, daha sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, davalının hukuki dinlenilme … bertaraf edilip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir…” gerekçeleriyle bozulmuştur.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 26.05.2021 tarihli ve 2020/178 Esas, 2021/166 Karar sayılı kararı ile; dava konusu 1866, 943, 1779, 1838, 1864, 1892, 1912, 1925, 1927, 1933, 1955, 1958, 1978 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine ilişkin verilen önceki hükmün, davacı tarafça temyiz edilmediğinden bu taşınmazlar yönünden önceki hükmün kesinleştiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, mirasbırakan tarafından ölü torunu …’a devredilen 946, 961, 971, 1772, 1775, 1785, 1815, 1832, 1837, 1850, 1910 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise, … tarafından mirasbırakana herhangi bir satış bedeli ödenmediği, temliklerin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasbırakan ile torunu … dışında hiç bir mirasçısının ilgilenmediğini, babası …’ın mirasbırakanın tüm ihtiyaçları ile ilgilendiğini, maddi ve manevi destek olduğunu, yaptığı emek ve hizmetinin bir torundan beklenenin ötesinde olduğunu, temliklerin de bu nedenle minnet duygusuyla yapıldığını, mirasbırakanın amacının mal kaçırmak olmadığını, davalı tanığı …’nun beyanlarının dikkate alınmadığını,dava konusu taşınmazların halen … adına kayıtlı olduğunu, bu nedenle …’ın tüm mirasçılarının davalı olarak davada yer alması gerekirken, sadece …’a karşı dava açılmasının doğru olmadığını, …’ın mirasçısı olarak geriye kızı …’dan başka eşi …’ün kaldığını, davacı tarafça sadece …’a karşı dava açıldığından dava konusu taşınmazlarda …’un payı olan ¾ pay üzerinden kabul kararı verilmesi gerekirken taşınmazların tamamı üzerinden hüküm kurulmasının doğru olmadığını belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de … Medeni Kanunu’nun 706., … Borçlar Kanunu’nun 237. (Borçlar Kanun’un 213.) ve Tapu Kanunu’nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras … çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

2. Tereke (miras ortaklığı) TMK’nın 701 ve devam eden maddeleri uyarınca elbirliği (iştirak) mülkiyetine tâbidir. Elbirliği mülkiyeti, yasa veya yasada gösterilen sözleşmeler uyarınca, aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olmaları durumudur. TMK’nın 701-703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir … da bulunmamaktadır. Mülkiyet, bir bütün olarak ortakların hepsine aittir. Başka bir deyişle, ortaklık tasfiye ile sona erinceye kadar ortaklardan her birinin ayrı bir mal veya … olmayıp, hak sahibi ortaklıktır.

Elbirliği (iştirak) hâlinde mülkiyet türünde malikler, mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu ilke TMK’nın 701. maddesinde; “…Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir.’’ şeklinde hüküm altına alınmıştır.

3. Değerlendirme
1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan … Uzun’un 23.04.2014 tarihinde öldüğü, geride dava dışı eşi …, davalı oğlu … ile 2001 yılında ölen oğlu …’dan olma torunları dava dışı …, … ve davacı … ile 2013 yılında ölen torunu …’ın kızı davalı …’un mirasçı olarak kaldığı, mirasbırakanın 13.05.2002 tarihinde dava konusu 943, 1779, 1838, 1864, 1892, 1912, 1925, 1927, 1933, 1955, 1958, 1978 parsel sayılı taşınmazlarını davalı oğlu …’e ölünceye kadar bakma akdi ile, 946, 961, 971, 1772, 1775, 1785, 1815, 1832, 1837, 1850, 1910 parsel sayılı taşınmazlarını da torunu …’a 19.07.2002 tarihinde satış suretiyle devrettiği, …’ın 19.04.2013 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak dava dışı eşi … ile davalı kızı … …’un kaldığı, dava konusu taşınmazların halen … adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.

2.Bilindiği üzere; mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir. Mirasbırakan tarafından torunu …’a devredilen taşınmazlar halen … adına kayıtlı olup, …’ın dava tarihinden önce 19.04.2013 tarihinde ölümü ile terekesinin mirasçılarına iştirak halinde mülkiyet hükümlerine göre intikal ettiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, … mirasçılarından … davada taraf gösterilmemiştir. Usulen taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına girilemez ve esas hakkında hüküm kurulamaz.

3. Hâl böyle olunca; çekişmeli 946 , 961, 971, 1772, 1775, 1785, 1815, 1832, 1837, 1850, 1910 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıt maliki olan … Uzun’un tüm mirasçılarının davadan ve duruşma gününden usulüne uygun şekilde haberdar edilmesi suretiyle yöntemince taraf teşkili sağlanması, bundan sonra işin esasına girilerek iddia ve savunmalar doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan hususun gözardı edilmesi doğru değildir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalının değinilen yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun’un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.