Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/805 E. 2021/1551 K. 17.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/805
KARAR NO : 2021/1551
KARAR TARİHİ : 17.03.2021

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusunun da … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin verilen karar davalı Hazine vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, 5737 sayılı Yasanın 17. maddesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, … ili … ilçesi … mahallesinde bulunan dava konusu 55 ada 17 parsel sayılı taşınmazın 1/6 payı Yani oğlu … … adına kayıtlı iken, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/194 esas 2011/31 sayılı kararı ile TMK’nin 588. maddesi uyarınca davalı Hazine adına tesciline karar verildiğini, ne var ki çekişmeli taşınmaz aslının …ait olduğunu ve bu konuda tapu kaydında şerh bulunduğunu ileri sürerek, davalı Hazine adına kayıtlı 1/6 payın tapu kaydının iptali ile Şehzade … adına tescilini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazın … tarafından mülk edinilmesinin mümkün olup olmadığının araştırılması gerektiğini, yine vakfın sahih mi yoksa gayri sahih mi olduğunun belirlenmesi gerektiğini, Yargıtay içtihatları uyarınca … şerhinin yasal dayanağının kalmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tapu kayıtlarına göre taşınmaz aslının … olduğu, … Kanununun 17. maddesi uyarınca taşınmazın vakfa ait olduğu, Hazine adına 24.09.1983 tarihinden önce tescil edilmediği, bu tarihten sonra da tescil edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu da … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddedilmiştir.
Dava konusu taşınmazın celp edilen tapu kütüğü sayfası incelendiğinde; öncesinde … oğlu Yani ve … kızı … adına kayıtlı iken, anılan kişilerin payları 14.11.1958 tarih ve 646 yevmiye no’lu işlem ile Yani mirasçıları …, Konstantin, …, …, … ve Kıryakiçe adlarına intikal ettiği, … hariç diğer mirasçıların hibe, ölünceye kadar bakma akdi gibi işlemlerle paylarını Yani kızı … …’a devrettiği, …
… adına en son işlemin 05.05.1975 tarihinde yapıldığı, sayfanın nev’i bölümünde; ‘’Z.Ş. M. VA. MU‘’ şeklinde bir şerhin bulunduğu, halihazırda 2. derece korunması gereken kültür varlığı olan 185,50 m2’lik bir ev niteliğindeki taşınmazın 5/6 payının … ve 1/6 payın davalı Hazine adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Hazine adına tescile ilişkin … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 26.01.2011 tarih ve 2009/194 E 2011/31 K sayılı ilamı incelendiğinde; davacının Hazine, davalının ise kayyım sıfatı ile … Defterdarının olduğu, yargılama neticesinde dava konusu 55 ada 17 parsel sayılı taşınmazdaki … …’a ait 1/6 payın Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 29.11.2011 tarihinde kesinleştiği saptanmıştır.
Bilindiği üzere, gerek mülga 2762 Sayılı … Kanununun 2888 Sayılı Kanun ile değişik 29/2. maddesi ve gerekse 2762 Sayılı Yasayı yürürlükten kaldıran 5737 Sayılı … Kanununun 17. maddesi hükümleri, aslı … olan taşınmazların vakfına dönmesini maliklerinin ölmeleri ya da kaybolmaları gibi durumlarda geride mirasçı bırakmamaları koşuluna bağlamıştır.
Somut olayda, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur.
Şöyle ki, Hazine adına tescile ilişkin … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/194 esas sayılı dosyası ile yine bu dosyadan tespit edilen ve kayyım tayinine ilişkin … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 1997/125 esas sayılı dosyasının ilgili mahkemelerden getirtilip incelenmediği, yine tedavüllü tapu kayıtlarının tümünün celp edilmediği ( intikal, bağış, ölünceye kadar bakma akdi vb işlemlerin ), özellikle taşınmazın Yani mirasçılarına intikaline ilişkin 14.11.1958 tarih ve 646 yevmiye no’lu işlemin celp edilip incelenmediği, Yani mirasçısı olan … ile diğer paydaşlar ve onlardan paylarını devir alan … arasında bir bağın bulunup bulunmadığı, bir başka ifade ile Yani mirasçıları olan kişilerin, gaip olduğu iddia edilen … mirasçısı olup olmadığı, kendilerine ulaşma imkanının bulunup bulunmadığı üzerinde durulmadığı, öte yandan davalı tarafın ısrarlı savunmasına karşın vakfın türü hakkında bir araştırma yapılmadığı anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazın ilk tesisinden itibaren bütün tedavülünü gösterir şekilde tapu kaydı ve dayanak kayıtların, yukarıda belirtilen dava dosyalarının ilgili yerlerden celp edilerek incelenmesi, tapu kütüğünde kısaltmasına yer verilen vakfın tespiti ile vakfın türünün araştırılması, toplanan ve toplanacak delilerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren … Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 17/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.