Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/8018 E. 2023/2967 K. 29.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8018
KARAR NO : 2023/2967
KARAR TARİHİ : 29.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı asiller tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı asil dava dilekçesinde, … ilçesi … köyü 101 ada 163 parsel, 102 ada 16, 52, 63, 115, 244, 301, 453 parsel, 103 ada 225 parsel, 111 ada 125 parsel, 128 ada 2, 3 ve 5 parsel sayılı taşınmazların babası İdris’in ve davalıların murisi …’dan intikal ettiğini, kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit gördüğünü ileri sürerek, davalılar adına tapu kayıtlarının iptali ile muris …’ın mirasçısı olan babası İdris Yıldız’a isabet eden miras payı oranında İdris Yıldız mirasçıları adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı …, …, … ve … cevap dilekçelerinde, davacının iddiasını kabul ettiklerini, dava konusu taşınmazlardan muris … kalan eski evle ilgili olarak tüm kardeşlerin bir araya gelerek yeni ev yapma hususunda anlaştıklarını, bu paylaşım sırasında davacı …’ın da bulunduğunu, yeni bina için ona da ortaklık teklif ettiklerini davacının maddi durumunun iyi olmadığı gerekçesiyle katılmayacağını ifade ettiğini, bunun üzerine davacının yeri ayrılarak kalan yer üzerinde bina yaptıklarını, davacının açtığı davayı kabul ettiklerini ifade etmişlerdir.

III. MAHKEME KARARI
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.11.2015 tarihli ve 2013/267 E., 2015/756 K. sayılı kararıyla, bir kısım davalıların davayı kabul etmesi ve mahalli bilirkişi beyanları doğrultusunda davanın kabulüne, 102 ada 115 parsel sayılı taşınmazın tapu maliklerinin dava dışı üçüncü kişiler olması nedeniyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı asillerden …, … ve … temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08.10.2018 tarihli ve 2016/2638 Esas, 2018/5509 Karar sayılı ilamında, “Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar …, … ve …’ın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; hükmün, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde açık, anlaşılır ve infazı kabil olması, bunun için de kararda her bir pay sahibinin açık kimliğinin ve pay oranlarının tereddüte meydan vermeyecek şekilde açık ve anlaşılır şekilde gösterilmesi gerekir. Mahkemece, davanın kabulü ile taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline ve taşınmazların tamamı 21 pay kabul edilerek 3 payının … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/306 Esas, 2013/355 Karar sayılı veraset ilamındaki payları oranında davacı miras bırakanı İdris Yıldız mirasçıları adına tesciline karar verildikten sonra, taşınmazların tapu kayıtları iptal edildiğine ve kayıt malikleri de davada taraf olduklarına göre geriye kalan payların sahiplerinin pay oranlarının açıkça gösterilmesi gerekirken “kalan payların ise tapu kaydındaki tespit gibi ayrı ayrı tapuya kayıt ve tescillerine” denilmek suretiyle infazda tereddüt uyandıracak şekilde tescil hükmü kurulmasının” isabetsiz olduğu gerekçesiyle, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, bir kısım davalıların davayı kabul etmesi ve mahalli bilirkişi beyanları doğrultusunda davanın kabulüne, 102 ada 115 parsel sayılı taşınmazın tapu maliklerinin dava dışı üçüncü kişiler olması nedeniyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı asillerden …, …, … ve … temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı asiller temyiz dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde de belirtmiş oldukları üzere 103 ada 225 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın kendileri tarafından yapıldığını, bu bina yapılmadan önce davacıyla görüştüklerini, davacının maddi yeterliliğinin bulunmadığını ifade etmesi üzerine binayı kendilerinin yaptırdığını, Mahkeme kararının hüküm kısmının (f) bendinde yer alan hükmün hatalı olduğunu, davacının arazi üzerinde hakkı olduğunu ancak bina üzerinde hakkı olmadığını belirterek, Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1…. Medeni Kanunu’nun 713. maddesinin ilk fıkrasında; “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.”,

2. Aynı Kanun’un 718. maddesinde; “Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar.

Bu mülkiyetin kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer.

3.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde, “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” düzenlemeleri mevcuttur.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Davalı asiller temyiz dilekçelerinde, dava konusu taşınmazlardan 103 ada 225 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın kendileri tarafından yapıldığını, davacının bu bina üzerinde hakkı olmadığını yalnızca arazi üzerinde hak sahibi olduğunu ileri sürerek, hükmün bu yönden bozulmasını talep etmişse de, davacının davasının kök muris … taraflara intikal eden ancak kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit edilen taşınmaza yönelik, diğer bir ifadeyle kadastro öncesi hukuki nedene dayanılarak tapu iptali ve tescili talep edildiği, davalıların 103 ada 225 parsel sayılı taşınmaz üzerine inşa ettiklerini iddia ettikleri binanın kadastro çalışmalarından sonra yapıldığı, parsel üzerindeki muhdesata ilişkin tespitin ayrı bir davanın konusunu teşkil ettiği değerlendirilmiştir.

3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Bir kısım davalıların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

29.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.