Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/7988 E. 2023/6540 K. 20.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7988
KARAR NO : 2023/6540
KARAR TARİHİ : 20.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1335 E., 2021/388 K.
DAVA TARİHİ : 06.04.2017
HÜKÜM/KARAR : Kısmen kabul/ Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çermik Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/98 E., 2018/176 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı, Diyarbakır ili, Çermik ilçesi, Gençeli Mahallesinde bulunan 119 ada 7 ve 126 ada 10 parsel sayılı taşınmazları babasının sağ iken kendisine vermesinden itibaren 30 yıldır nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla zilyet ve tasarrufunda bulundurduğunu, ancak kadastro tespiti sırasında taşınmazların davalılar adına tescil edildiğini, taşınmazlarda davalıların hiçbir hakkının olmadığını ileri sürerek davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ve taşınmazların keşifte göstereceği kısımlarının adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalılar Arap ve Sait, davanın reddini savunmuşlar; diğer davalı … savunma getirmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mahalli bilirkişilerin de beyan ettiği üzere 126 ada 10 parselde bulunan taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında sehven davalı … adına tescil edildiği, oysa taşınmazda davacı …’in de payının bulunduğu, yapılan keşifte davacı tarafından kendisine ait olduğu iddia edilen kısmın fen bilirkişi raporunda B harfi ile gösterilen 1501,93 m²’lik kısım olduğu; dava konusu olan 119 ada 7 parselde bulunan diğer taşınmaz açısından ise mahalli bilirkişilerin de beyan ettiği üzere taşınmazın taraflara babalarından kaldığı, davacı tarafın 5 kardeş olduğu, kardeşlerden dava dışı Mustafa’ya babası tarafından farklı ada ve parsel numaralı taşınmazın verildiği, diğer 4 kardeşe ise dava konusu taşınmazın 1/4’er payının verildiği, davalı …’ın dava dışı kardeşi Mehmet Taşdemir’e ait 1/4 payı satın aldığı, böylelikle taşınmazda 2/4 pay sahibi olduğu, davacı … ve davalı …’in ise 1/4’er paya sahip oldukları, tapu kaydındaki malikler ve paylarının doğru olduğu gerekçesiyle dava konusu taşınmazlardan 119 ada 7 parselde bulunan taşınmaz açısından davacının talebinin reddine, dava konusu 126 ada 10 parselde bulunan taşınmaz açısından ise davacının davasının kısmen kabulüne karar verilerek fen bilirkişisi raporunda krokide B harfi ile gösterilen 1501,93 m²’lik kısmın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı, babasından kalan dava konusu 119 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tamamının kendisine ait olduğunu, taşınmazın 30 dönüm olmasına rağmen 9 dönümünün tapuya tescil edildiğini, davalı kardeşlerinin ise tapuya tescil edilmeyen bölümü ekip biçtiklerini, tanık ve mahalli bilirkişilerin taşınmazın tamamı yönünden beyanda bulunduklarını, davalılardan Arap’ın kadastro işlemleri sırasında mahalli bilirkişi olarak görev yaptığını ve taşınmazı hileli olarak kendi adına tescil ettirdiğini, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, dava konusu 119 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tamamının kendisine ait olduğu yönündeki iddiasını ispatlayamadığı, sonuç olarak İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, istinaf gerekçelerinin yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı, her ne kadar istinaf dilekçesinde dava konusu 119 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tamamının kendisine ait olduğunu yazmış ise de bu cümlenin hatalı yazıldığını, harita mühendisi tarafından hazırlanan bilirkişi raporu ve eki krokisinde taşınmazın A harfi ile gösterilen 3547,29 m2’lik bölümünün kendisine ait olduğunu, paylaşma sonucunda kendisine verilen bu kısmı yıllardır kullandığını, davanın başından beri yanlış anlaşıldığını, son duruşmada davalılar davaya karşı bir diyeceklerinin olmadığını beyan etmelerine rağmen duruşma zaptına davanın reddini talep ettiklerinin yazıldığını, tanıkların ve mahalli bilirkişilerin beyanlarının ayrıntılı alınmadığını, davalı …’ın kadastro çalışmaları sırasında tespit bilirkişiliği yaptığı, görevini kötüye kullanarak taşınmazın müşterek şekilde tesciline sebep olduğunu, eksik inceleme ile hatalı kanaate varılarak karar verildiğini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 713 üncü, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyize konu edilen Diyarbakır ili, Çermik ilçesi, Gençeli Mahallesi 119 ada 7 parsel sayılı taşınmazın (10.879,33 m2, tarla), 2011 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 1/4’er payının davacı ve davalı … adına, geriye kalan 2/4 payının ise davalı … adına tespit gördüğü, Dairemizin geri çevirme kararı sonucu dosya içerisine getirtilen kadastro tutanağının edinme sebebinde; taşınmazın senetsizden 20 yılı aşkın zamandır nizasız, fasılasız, malik sıfatı ile adına tespit görenlerin zilyetliklerinde olduğunun belirtildiği, tespitin itiraza uğramadan 07.07.2011 tarihinde kesinleştiği, mirasbırakan Ömer Taşdemir’in 1996 yılında öldüğü, geriye mirasçıları olarak davanın tarafları ile dava dışı çocukları Mehmet, Mustafa ve Remziye’nin kaldığı anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacının temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 210,55 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.