Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/7907 E. 2023/2777 K. 22.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7907
KARAR NO : 2023/2777
KARAR TARİHİ : 22.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında Yargıtay 16. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı … tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; davalılardan 11.08.2003 tarihli senetle satın aldığı 50 m²’lik taşınmazın bir kısmının kadastro çalışmaları sırasında 116 ada 1 parsel numarası ile davalılar adına tespit gördüğünü, yapılan bu tespitin yanlış olduğunu, davalıların bu yerde hiçbir haklarının olmadığını ileri sürerek 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile kendi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … cevap dilekçesinde; davacı ile anlaştıklarını, anlaşmalarına binaen açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
2. Davalı … cevap dilekçesinde; taşınmazın …’a ait olduğunu ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.05.2016 tarihli ve 2015/242 Esas, 2016/108 Karar sayılı kararıyla, taşınmazın 18.03.2013 tarihli satış senedinden önce davalıların babası olan …’a ait olduğu hususunda herhangi bir ihtilaf söz konusu olmadığı, … ölümüyle çocuklarının arasında usulüne uygun taksimatın yapılmadığının anlaşıldığı ve tereke kapsamında bulunan ve elbirliği mülkiyetine tabi olan taşınmazın sadece davalı … tarafından davacıya yapılan satışının geçerli olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Karar; Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22.06.2020 tarihli ve 2016/17495 E., 2020/2123 K. sayılı kararı ile; ” davalı … …’un, babadan kalan dava konusu taşınmazda 5/6’ı payının bulunduğu, 1/6 payın ise kardeşi …’na ait olduğu tapu kaydından anlaşıldığı, dolayısıyla dava konusu taşınmaz paylı (müşterek) mülkiyete tabi olup, paylı (müşterek) mülkiyette her bir paydaşın diğerinden bağımsız olarak kendisine ait pay üzerinde tasarruf yetkisinin bulunduğu, hal böyle olunca; Mahkemece, davalı … … tarafından, davacı …’e kadastro tespitinden önce 18.03.2003 tarihli köy senedi ile yapılan satış geçerli olduğundan, davalı … …’un tapuda maliki olduğu 5/6 pay yönünden davanın kabulüne, söz konusu köy senedinde taraf olmayan çekişmeli taşınmazın 1/6 paylı maliki davalı … yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın tümden reddedilmiş olması isabetsiz olduğu,” gerekçeleri ile bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
… Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.02.2021 tarihli ve 2020/197 Esas, 2021/27 Karar sayılı kararı ile bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile … ili Dernekpazarı ilçesi … Mahallesi … mevkiinde kain 116 ada 1 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydının davalı … adına kayıtlı olan 5/6 pay yönünden iptali ile, iptal edilen bu kısmın davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline, davalı … yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … temyiz dilekçesinde özetle, sadece yol güzergahına ait olan yeri sattığını, zuhülen 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazı da sattığını anladığını ve bu yüzden davacı ile anlaşarak 06.11.2015 tarihli anlaşma senedini mahkemeye sunduğunu, taşınmaz üzerinde davacının herhangi bir zilyetliğinin olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun;
14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
“Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40,kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.

(Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 – 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır.”

3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucunda … ili, … ilçesi, … Mahallesi çalışma alanında bulunan 116 ada 1 parsel sayılı 16,16 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, …’a ait olup 20 yılı aşkın zamandır zilyetliğinde iken 1990 yılında 6 hisseye itibar edip 5 hissesini …, 1 hissesini …’e hibe ettiği belirtilerek 5/6 payla …, 1/6 payla… adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, hükmüne uyulan bozma kararına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı … tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı …’un temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun hükmün HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’un 438. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının davalı …’dan alınmasına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

22/05/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.