Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/7864 E. 2023/2558 K. 15.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7864
KARAR NO : 2023/2558
KARAR TARİHİ : 15.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasında yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı tereke temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar dava dilekçesinde özetle, çekişmeli taşınmazı tapu maliki … 50-60 yıl önce satın aldıklarını, o tarihten bu yana kullandıklarını, … ölümünden sonra tapuda intikal etmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda belirtilen tarih ve sayılı kararıyla, çekişmeli taşınmazın … …’nın varislerinin kullanımında olmadığı, tapu kaydının hukuki kıymetinin kalmadığı 4/4/1986 tarihli krokiye göre kullanıldığı gerekçesiyle, A, B, C, D, E, F, G, J, M ile gösterilen bölümlerin davacılar adına tesciline, asli müdahillerin A ve B ile gösterilen bölümler yönünden davasının reddine karar verilmiştir

IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tereke temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı tereke temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle,H, K,L,N, I harfiyle gösterilen bölümlerin davacılar adına yazılmadığını, ayrıca B harfi ile gösterilen bölüm küçük … oğlu … … adına tescil edilmesi gerektiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
766 sayılı yasanın 31/2 maddesi şöyledir ” Bu sicillerde belirtilen haklara tescilleri tarihinden itibaren on sene geçtikten sonra, tapulamaya takaddüm eden sebeplere dayanılarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. “ hükmüne yer verilmiştir.

3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 … maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı tarafından önceki malikinden satın alınan çekişmeli taşınmazın, satın alma tarihinden bu yana davacının zilyetliğinde olduğu gerekçesiyle işin esasına girilerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç usul ve yasaya uygun düşmemektedir. Şöyle ki, davanın açıklanan bu niteliğine göre davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 766 sayılı Yasa’nın 31. Maddesinin 2. Fıkrası gereğince öngörülen hak düşürücü süreye tabi olduğu kuşkusuzdur. Dosya içeriğinde yer alan kayıtlardan çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin 25/06/1975 tarihinde kesinleşerek taşınmazın tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. 766 sayılı Kadastro Kanunu’nun 31/2. maddesi uyarınca, kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra “kadastrodan önceki nedenlere” dayanılarak dava açılamayacağı düzenlenmiştir. Somut olayda, kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi olan 16.8.1985 tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır. Hak düşürücü süre, hakim tarafından re’sen dikkate alınması gereken dava şartlarındandır.

3. Hal böyle olunca; Mahkemece, davanın açıklanan nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilmeksizin işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, hak düşürücü süre kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği gibi usuli kazanılmış hakkında istisnası olduğundan temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bozulması gerekmektedir.

V. KARAR
Açıklanan sebeple davacının sair temyiz itirazlarının reddine,
Temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü 6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
Alınan peşin harcın talep halinde temyiz edenlere iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

15.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.