Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/7782 E. 2023/2776 K. 22.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7782
KARAR NO : 2023/2776
KARAR TARİHİ : 22.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; babasının …. oğlu …’tan 14/08/1973 tarihinde tarla satış senedi ile satın aldığı, 1973 yılından beri yaklaşık 40 yıldır zilyet ettikleri, babasının 2010 yılından vefat etmesi sonucu mirasçıları arasında yapılan taksim neticesinde kendisine kalan taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında 120 ada 20 parsel numarası ile davalılar adına tespit edildiğini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … cevap dilekçesinde; kendisinin davacıyı tanımadığını, bu yerin 14.08.1973 tarihinde tarla satış senedi ile … … babası tarafında satıldığını bilmediğini ve bu konuda bir bilgisinin olmadığını, davacının, kendilerinden habersiz dava konusu yeri ekip biçtiğini yeni öğrendiklerini, davacının da bugüne kadar hiç haber vermediğini, davacının bu yeri ekip biçtiğine rıza göstermediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı … cevap dilekçesinde; davacının dayanak yaptığı belgenin, dava dilekçesine ekli olmaması nedeniyle kendisini bağlayıcı haklarını saklı tuttuğunu ancak geçersiz belgeye dayalı olarak taşınmazın iktisabının mümkün olmadığını, taşınmazın dava dilekçesinde de açıkça belirtilmiş olduğu gibi kadastro görmüş olduğunu ve kadastro çalışması sonucunda kendisinin ve diğer varislerinin adına tescili yapılmış bulunduğunu, taşınmazın kök murisleri …’un tapulu taşınmazının kadastro komisyonu tarafından varislerine intikal ettiğini, kadastro tarafından kendileri adına tespit gördüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, bu kez 10.04.2015 havale tarihli dilekçe ile taşınmaz üzerindeki hakkından vazgeçtiğini beyan etmiştir.

3.Davalı … cevap dilekçesinde; öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduğunu, dava konusu yerle ilgili kadastro çalışmalarının uzun zaman önce yapıldığını ve tarlanın mülkiyetinin taraflarına ait olduğu konusunda herhangi bir itilafın bulunmadığını bildiklerini, davacının açmış olduğu davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile harici satış sözleşmesinin 1973 tarihinde yapıldığı, kadastro tesptinin 29.04.2005 tarihinde kesinleştiği, dolayısıyla tespit tarihi ile kesinleşme tarihi arasında da taşınmazın bulunduğu bölgede tapulama işlemlerinin devam ettiği, ancak satış tarihinde kadastro çalışmalarının henüz başlamamış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-b maddesinde öngörülen şartların gerçekleştiğini, satışın ispat edildiğini, 40 yıla aşkın davacının zilyetliğinin bulunduğunu, yerel bilirkişi tarafından davacının babası … …. satın aldıktan sonra taksim ile davacının kullandığını beyan ettiğini, sübut bulan davanın kabulü yerine reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 120 ada 20 sayılı parselin 23.05.1968 tarih ve 260 sıra numaralı tapu kaydı ile davalıların murisi İsmail oğlu … adına kayıtlı bulunduğu, 14.08.1973 tarihli satış senedi ile … tarafından davacının babası … …. satıldığı ve zilyetliğin devredildiği, satış senedinde satan …’un imza atması nedeniyle ihtiyar heyeti tasdikine şeklen gerek olmadığı gibi 1973 yılında tapu malikinin davacı tarafa taşınmazı sattığı ve zilyetliğini devrettiğini yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından da beyan edilerek doğrulandığı ve ispat edildiği, …’in satın aldığı 1973 yılından itibaren ölene kadar zilyet ettiği, ölümünden sonrada mirasçıları arasında yapılan taksime dayalı olarak da davacı …’ın kullanmaya devam ettiği, satışın yapıldığı 14.08.1973 tarihi ile tespitin yapıldığı 27.06.2001 tarihi arasında 10 yıllık sürenin fazlasıyla dolduğu, davacı tarafın 30 yıla yakın taşınmaza zilyet bulunduğu, böylece davacı yararına 3402 sayılı Yasa’nın 13/B-b maddesi gereğince öngörülen şartlarının gerçekleştiği, davacıların davasının bu nedenle kabulüne ve taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulü ile … ili, …. ilçesi, …. Mahallesi 120 ada 20 sayılı parselin davalılar murisi İsmail oğlu … adına olan tapu kaydının iptali ile davacı … oğlu … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … ile davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepler
1.Davalı … temyiz dilekçesinde özetle; davacı dayanağı satış sözleşmesinin geçersiz olduğunu, alıcının imzası ve adının bulunmadığını, tapulu taşınmazda resmi şekilde yapılmayan harici işlemlerin geçersiz olduğunu, satış tarihinde kadastro işlemlerinin başlamadığını, kadastro işlemlerine herhangi bir itiraz yapılmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; İstinaf Mahkemesince dava sebebinin farklı yorumlandığını, bu yoruma dayalı karar verilmesinin hatalı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun;
13/B-b maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
” B) Kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet bulunuyorsa;
b) Zilyet, taşınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini, onların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkişi veyahut tanık sözleriyle ispat ettiği ve ayrıca en az on yıl müddetle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu takdirde zilyet adına”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun
33. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;
” Hâkim, Türk hukukunu resen uygular.”

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda … ili, … ilçesi, …. Mahallesi çalışma alanında bulunan 120 ada 20 parsel sayılı ve 24.879,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz 4753 sayılı Yasa ile oluşan 23.05.1968 tarih ve 260 sıra numaralı tapu kaydı ve zilyetlik nedeniyle İsmail oğlu … adına tespit edilmiş, tespite itiraz edilmeksizin 29.04.2005 tarihinde tespit maliki adına tapuya tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı … ile davalı … vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 1.274,48’şer TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine,

Kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.