YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7748
KARAR NO : 2023/893
KARAR TARİHİ : 16.02.2023
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Demre Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı … vekili ve davalı … tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … vekili ve davalı … tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin maliki olduğu 1144 parsel sayılı taşınmazın 1449/1699 oranındaki payını, davalı oğullarına sera olarak kullanmaları için verdiğini ve oğullarının faydalanması için banka kredileri kullandığını, kredileri ödemeleri karşılığında 1/3 er pay ile taşınmazı davalılara temlik ettiğini, ancak davalıların kredileri ödemediklerini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı … vekili, dava konusu taınmazın bedeli ödenmek suretiyle satın alındığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
2. Davalılar … ve … beyan dilekçelerinde; davayı kabul ettiklerini bildirmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılar … ve …’nın davayı kabul ettikleri, …’nın davacının banka kredisi borçlarını ödeme bahanesi ile dava konusu taşınmazı bedel ödemeden devraldığı ancak davacının borçlarını ödemediği, hile iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili ve davalı … istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı … vekili, müvekkilinin dava konusu taşınmazdaki 483/1699 payı 90.000,00 TL bedel karşılığı satın aldığını, 50.000,00 TL’yi elden, geri kalan 40.000,00 TL’yi çek ile ödediğini, ödemeye ilişkin talepleri incelenmeden karar verildiğini, satış sözleşmesinin hukuken geçerli olduğunu, hile söz konusu olmadığını, taşınmazı üzerindeki ipotek ile satın aldığını, davacının Denizbank Şubesi’nden kullandığı krediye davalıyı borçlu-kefil yaparak kredi ödeme günü gelmeden bu davayı açtığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı …, her ne kadar davayı kabul dilekçesi vermiş ise de bu kabul beyanının gerçeği yansıtmadığını, bu beyanın hata ile verildiğini, yapılan satış işleminin gerçek bir satış işlemi olduğunu, davacıya satış bedelinin ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının, davalı olan çocuklarına, kullandığı kredileri ödemeleri karşılığında davaya konu payları devrettiği, davalı … ve davalı …’in davayı kabul ettikleri, kabul beyanından dönmeyi gerektirir bir hususun ispatlanmadığı, davayı kabul beyanlarının geçerli olduğu, davalıların banka kredi borçlarını ödemedikleri gerekçesiyle davalı … vekili ve davalı …’nın istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili ve davalı … temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı … vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı …, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hile hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Bilindiği üzere,”hile”(aldatma); genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36/1. (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı gibi; taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse, yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf bu hakkını kullanarak hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
Öte yandan, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 39. maddesi hükmüne göre aldatma (hile) iddialarının aldatmayı öğrenme tarihinden itibaren bir yıl içerisinde ileri sürülmesi zorunludur. Hak düşürücü süre niteliğindeki bu sürenin hakim tarafından re’sen gözetilmesi gereklidir.
2.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 308. maddesi vd. ilgili maddeleri şöyledir:
“Davayı kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.”
309/2. maddesi, “Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.”
311. maddesi, “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.”
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı … vekili ve davalı … tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 21.453,66 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı …’dan, 23.662,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı …’dan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.02.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.