YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7671
KARAR NO : 2023/894
KARAR TARİHİ : 16.02.2023
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ve dava dışı eşi …’ın gelir elde etmek amacıyla sahibi oldukları otomobili davalı …’ın kiralaması için kendisine teslim ettiklerini, davalının daha fazla para kazanabileceklerini söylemesi üzerine 11.000 TL banka kredisi çekip davalıya verdiklerini, davalının daha fazla gelir elde edebilmeleri için evlerini satıp parasını kendisinin işleteceği yönünde teklifte bulunduğunu, müşteri olarak davalı …’i bulduğunu, 3 parsel sayılı taşınmazdaki 6 nolu bağımsız bölümü davalı …’e satış suretiyle temlik ettiğini, taahhüt edilen ödemelerin yapılmadığını, davalıların el ve işbirliği içinde hareket ettiklerini ileri sürerek tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı … vekili, davalı …’in dava konusu taşınmazın satılık olduğunu söylemesi üzerine evi gezerek beğenmesi sonucunda satın aldığını, satış bedelinin bir kısmını nakit, bir kısmını Esnaf Kefalet Kooperatifinden kredi çekerek, bakiyesini de davacı ve eşinin bilgisi dahilinde iki adet otomobili davalı …’in gösterdiği … Budak’a devrederek ödediğini, davacı ile davalı … arasındaki kiralama ve ticaret konusunda bilgisi olmadığını, davacılardan bir süre kira almadığını ancak daha sonra yasal süreci başlattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı …, cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın resmi senet yahut yazılı belge ile kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, hile iddiası ileri sürülmesine rağmen mahkemenin bu hususları incelemeden yazılı delille ispat olmadığından ret kararı vermesinin hatalı olduğunu, davalıların çıkar birliği içinde hareket ettiklerini, araçların devrinin davalı …’in kardeşi …’e yapıldığını, kendisine bir bedel, ödenmediğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının maliki olduğu bağımsız bölümü araç kiralama işi yapan davalı …’in çok para kazanacakları yolunda eşi ile kendisini kandırması ve yönlendirmesi sonucunda davalı …’e satış suretiyle temlik ettiği, davalı …’in satış karşılığında davacıya yaptığı bir ödeme olmadığı, davalı …’in satıştan bir müddet sonra çektiği krediyi davacıya verdiğini savunmadığı gibi araç satışlarının davalı …’in kardeşi … Budak’a yapıldığı, davacıya yapılan bir ödeme bulunmadığı, davalıların aynı alanda ticaret yapan birlikte hareket eden kişiler oldukları, davacının hile sonucunda taşınmazını temlik ettiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili, diğer davalı …’ın dava konusu evin satılık olduğunu söylediğini, evi gezip görüp beğenerek satın almaya karar verdiğini, esnaf kefaletten kredi çektiğini, ayrıca iki adet otomobili davacı ve eşi …’ın bilgisi dahilinde davalı …’in gösterdiği … Budak’a devrettiğini, davacı ve eşinin evde oturmaya devam etmek için Eylül ayına kadar süre istediklerini, süre sonunda kendilerine ulaşamayınca yasal işlemlere başlandığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Bilindiği üzere,”hile”(aldatma); genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun(TBK) 36/1. (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun(BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı gibi; taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse, yanılma(hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf bu hakkını kullanarak hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
Öte yandan, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 39. maddesi hükmüne göre aldatma (hile) iddialarının aldatmayı öğrenme tarihinden itibaren bir yıl içerisinde ileri sürülmesi zorunludur. Hak düşürücü süre niteliğindeki bu sürenin hakim tarafından re’sen gözetilmesi gereklidir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı … vekili tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 7.684,88 TL bakiye onama harcının davalı …’ten alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.02.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.