Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/7499 E. 2023/3884 K. 03.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7499
KARAR NO : 2023/3884
KARAR TARİHİ : 03.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden ve esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … ilçesi … köyü 636 parsel sayılı çalılık vasfındaki taşınmazın müvekkili tarafından haricen satın alındığını ve yaklaşık kırk yıldır kendisi tarafından malik sıfatıyla kullanıldığını, malik sıfatıyla kullanmaya devam ederken çekişmeli taşınmazdan kadastro geçtiğini, kadastro çalışmalarından sonra da taşınmazın çalılık kısmını temizleyerek fındık bahçesi haline getirdiğini, bu şekilde de otuz yılı aşkın süre hiçbir ihtilaf olmadan taşınmazı kullandığını, dava konusu 636 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, bu talebin kabul edilmemesi halinde taşınmaz üzerindeki fındık ağaçlarının davacı tarafından dikildiğinin tespiti ile beyanlar hanesinde gösterilmesine, bu talebin de kabul edilmemesi halinde çalılık alanın temizlenmesi, fındık ocaklarının dikilmesi ve yetiştirilmesi amacıyla yapılan masrafların dava tarihindeki rayiç bedellerinin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … cevap dilekçelerinde özetle; dava konusu taşınmazın bulunduğu … köyünde kadastro çalışmalarının 1975-1976 yıllarında tamamlandığını, on yıllık hak düşürücü süre dolmuş olduğundan davanın esasa dahi girilmeksizin süre nedeniyle reddi gerektiğini, davanın öncelikle süre ve kesin hüküm nedeniyle, olmadığı takdirde ise esastan reddine karar verilmesini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil talebinin reddi gerektiği, davacının diğer talepleri yönünden yapılan incelemede ise fındık ocaklarının net olarak davacı tarafından dikildiğinin tespit edilemediği, sözkonusu fındık ocaklarının davacı tarafından dikildiği ve bakımının yapıldığı kabul edilse dahi davacı kendisine ait olmayan tapulu taşınmazda yaptığı bakım ve giderlerde iyiniyetli olarak nitelendirilemeyeceği, öte yandan davacı tarafından çekişmeli taşınmazın haricen satın alındığı iddia edilmiş ise de kimden ne şekilde satın alındığına dair hiçbir delil ibraz edilemediği, ayrıca davacı tanığının davacının çekişmeli taşımazı işgal ettiğine dair beyanı karşısında davacının iyiniyetli olmadığı, ayrıca tapu maliki olmayan davalıların tüm talepler yönünden pasif husumetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle, davalılar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalılar aleyhine açılan tapu iptali ve tescil, muhdesatın aidiyetinin tespiti ile beyanlar hanesinde gösterilmesi, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davalarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı …’ın davalıların tapuda davalıların malik olarak göründükleri çalılık vasfındaki taşınmazı haricen satın aldığını ve yaklaşık 40 yıldır da malik sıfatıyla hiçbir ihtilaf olmaksızın kullandığını, taşınmazın adına kayıtlı olduğunu düşünen davacının Tapu Müdürlüğüne gittiğinde tapu kaydının kendi adına değil davalılar adına olduğunu öğrendiğini, davacının kullanımına itiraz edildiğine dair herhangi bir beyan ve delil bulunmadığını, taşınmaz üzerindeki fındık ocakları davacı tarafından yetiştirildiği için tapu iptali ve tescil talebi reddedilse dahi fındık ocaklarının davacıya ait olduğunun tespiti ile malikinin davacı olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesi gerekeceğini, fındık ocaklarının davacı tarafından dikildiği ve yetiştirildiği noktasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığını, zaten toplanan delillerin de bunu ispatladığını, dolayısıyla diğer talepler reddedilse dahi fındık ocaklarını dava tarihindeki değerinin tazminat olarak davacıya ödenmesi gerektiğini, zira fındık ocakları dikilmeden önce çekişmeli taşınmazın çalılık olarak kullanılan, bakımsız ve değersiz bir taşınmaz iken fındık ocaklarının dikimi ve yetiştirilmesiyle birlikte değerli hale geldiğini, meydana gelen değer artışı oranında davacıların sebepsiz zenginleştiklerini, ayrıca fındık ocaklarının dikimi ve yetiştirilmesi giderlerinin faydalı imalat olarak nitelendirilmesi gerektiğini beyanla, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 636 parsel sayılı taşımazın kadastro tespiti 09.06.1975 tarihinde yapılmış ve 19.04.1976-19.05.1976 tarihleri arasındaki askı ilan süresi içerisinde herhangi bir itiraz eden bulunmaması sebebiyle de bu sürenin sonunda kesinleştiği, dolayısıyla, kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3.maddesinde yazılı on yıllık hak düşürücü süre geçtiği, davacının kadastro öncesi zilyetlik iddialarının dinlenme olanağı bulumadığı, kadastro sonrası zilyetlik iddiası bakımından ise, tapuda kayıtlı bulunan taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süre ve şekli ne olursa olsun kanundaki ayrık durumlar haricinde hukukça bir değer taşımadığı, davacının, çalılık durumdaki taşınmazın fındıklık haline getirilmesi, fındık ocaklarının dikilmesi, yetiştirilmesi ve bakımı için yapılan giderlerin sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak davalılardan tahsili istemi yönünden yapılan inceleme de ise Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatları uyarınca, sebepsiz zenginleşemeye dayalı alacak isteminde bulunulabilmesi için alacaklının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin sona erdirilmiş ve davacının taşınmazdan tahliye edilmiş olmasının gerektiği, taşınmazı kullanmaya devam ettiği sürece davalıların sebepsiz zenginleştiğinden, davacının da sebepsiz şekilde fakirleştiğinden söz edilemeyeceği, somut olayda da davacının çekişmeli taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin sona erdirildiğine yönelik herhangi bir iddia ve beyan bulunmadığı, dolayısıyla sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istenebilmesi için gerekli şartların ve hukuki yarar koşulunun henüz oluşmadığı, davacının bu yöndeki taleplerinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddi gerekirken ispatlanamadığı ve iyiniyetli olunmadığı gerekçesiyle, davacılar (davacı … hariç) vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile … Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.10.2019 tarihli ve 2016/159 Esas, 2019/155 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.(2) maddesi gereğince kaldırılmasına,

B-)Kaldırılan hükmün yerine geçmek üzere HMK’nın 353/1-b.(2) maddesi gereğince yeniden hüküm tesisine,

1-Davalılar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine,

2-Davalılar …,, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … aleyhine açılan … ili … ilçesi … köyü 636 parsel sayılı taşınmaza yönelik tapu iptali ve tescil davasının reddine,

3-Dava konusu … ili … ilçesi … köyü 636 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki fındık bahçesinin (muhdesatın) davacı tarafından dikildiğinin tespiti ile beyanlar hanesine gösterilmesine yönelik davanın reddine, çalılık durumdaki taşınmazın fındıklık haline getirilmesi, fındık ocaklarının dikilmesi, yetiştirilmesi ve bakımı için yapılan giderlerin dava tarihindeki rayiç bedellerinin tahsiline yönelik davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, terditli olarak fındık ağaçlarının beyanlar hanesinde gösterilmesi ve taşınmazın fındık bahçesi haline getirilmesinde yapılan tüm masrafların tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir.

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02/03/1996 tarihli ve 1995/20-1086 Esas, 1996/174 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; “…Bu sürenin doğrudan doğruya kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle davanın hangi aşamasında olursa olsun, mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerekir. Bu nitelikleriyle dava engellerinden olup, ilk önce incelenmesi icap eder. Davada hak düşürücü süre söz konusu ise dava dinlenilemez, işin esası incelenemez.”
3. 4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 995. maddesinde ” İyiniyetli olmayan zilyet, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır” hükümlerine yer verilmiştir

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu’nun 371 … maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Kadastro sonucu 636 parsel sayılı taşınmaz tarla ve çalılık vasfıyla tapu kaydı ile Aziz evlatları Sadık Aydaş ve Abdullah Aydaş adına tespit ve 20.05.1976 tarihinde tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunu’nun 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.07.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.