Yargıtay Kararı 1. Hukuk Dairesi 2021/7414 E. 2023/694 K. 09.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7414
KARAR NO : 2023/694
KARAR TARİHİ : 09.02.2023

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Terme 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin babası …’nın maliki olduğu 16 parsel sayılı taşınmazı davalıya değerinin çok altında bedelle satış suretiyle temlik ettiğini, babasının işlem tarihinden önce beyin ameliyatı olduğunu, akıl sağlığı sorunları nedeniyle Almanya’da tedavi gördüğünü, tedavilerine Türkiye’de devam edildiğini, temlik tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığını, babasının kısıtlanması için Samsun 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/831 Esas sayılı dosyasında açtığı davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ve davacının babası adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili; cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının babası …’nın davadan feragat dilekçesi ibraz ettiği, hakkında kısıtlama kararı bulunmadığı, feragatın karşı tarafın kabulüne bağlı olmaksızın, kesin hüküm sonucu doğuracağı gerekçesiyle feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, müvekkilinin babası …’nın kısıtlanması için açılan Samsun 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/831 Esas sayılı dosyasında yetkisizlik kararı verildiğini, davanın Terme Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/964 E. sayılı dosyasında devam ettiğini, mahkemece bekletici mesele yapılması gerekirken yapılmadığını, müvekkilinin babasının verdiği feragat dilekçesinin gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş olması ve mahkemece ehliyetsizlik iddiasının neticelenmesi beklenmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi karanın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava tarihi itibariyle adına vesayeten dava açılan … hakkında bir kısıtlama kararı ve davacının vasi sıfatının bulunmadığı, davanın sıfat yokluğundan reddi gerekirken feragat nedeniyle reddine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 10. maddesine göre, “Ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti vardır.”, TMK’nın 14. maddesine göre, “Ayırt etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyeti yoktur.”, TMK’nın 16/1. maddesine göre, “Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi işlemleriyle borç altına giremezler. Karşılıksız kazandırmada ve kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada bu … gerekli değildir.”

2. TMK’nın 405. maddesine göre, “Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her ergin kısıtlanır. Görevlerini yaparlarken vesayet altına alınmayı gerekli kılan bir durumun varlığını öğrenen idari makamlar, noterler ve mahkemeler, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadırlar.”

3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 114. Maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
“1) Dava şartları şunlardır:
d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.”

115. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
“(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.”

3. Değerlendirme
1.Hemen belirtmek gerekir ki, HMK’nın 51. maddesinde “dava ehliyeti” dava şartı olarak benimsenmiştir. Öte yandan, 03.03.1993 tarih, 773/82 sayılı Hukuk Genel Kurulu kararında da; dava şartlarının davanın açıldığı tarihten, hükmün kurulduğu tarihe kadar varlığını devam ettirmesinin temel kural olduğu açıkça vurgulanmıştır. Bu yasal düzenlemeler ve yargısal uygulamalar karşısında şüphesiz hâkim, davanın başında dava şartlarının mevcut olup olmadığını kendiliğinden (re’sen) araştırmak zorundadır. Ne var ki; dava açılırken bulunmayan dava şartının yargılama sırasında tamamlanması halinde dava ekonomisi yönünden davanın esasına girilerek sonuçlandırılması gerekeceği de gerek doktrinde gerekse Yargıtayın istikrar kazanmış içtihatlarıyla kabul edilmiştir.

2. Bilindiği üzere, ehliyetsizlik, kamu düzenini ilgilendirdiğinden, Türk Medeni Kanununun 405/2 maddesi uyarınca, görevlerini yaparken vesayet altına alınmayı gerekli kılan bir durumun varlığını öğrenen idari makamlar, noterler ve mahkemeler, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorundadırlar.

3. Somut olaya gelince, davacının, babası …’nın muhtemel mirasçısı olması nedeniyle, kısıtlanması durumunda ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Her ne kadar dava tarihinde davacının, babası …’yı temsil yetkisi bulunmamakta ise de, ehliyetsizliğin kamu düzenini ilgilendirdiği dikkate alınarak, davacı tarafından açılan babasının vesayet altına alınmasına ilişkin davanın sonucunun beklenilmesi gerekir. Ne var ki, bu hususlar dikkate alınmaksızın dava açan kişinin aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi, uyuşmazlığın ortada bırakılması ve temlik yapan kişinin menfaatlerinin göz ardı edilmesi sonucunu doğurur niteliktedir.

4. Hal böyle olunca, …’nın vesayet altına alınmasına ilişkin davanın sonucunun beklenilmesi, vesayet altına alınması halinde vasinin eldeki dava için TMK’nin 462/8 maddesi hükmü uyarınca vesayet makamından izin alması ve vasinin davaya katılımının sağlanması, ondan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek hüküm kurulması doğru değildir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.02.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.