YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7359
KARAR NO : 2023/2935
KARAR TARİHİ : 25.05.2023
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; … ili, … ilçesi, … Mahallesinde, yaklaşık 613 m2’lik taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakıldığını, müvekkilinin 30 yılı aşkın süredir davasız ve aralıksız olarak malik sıfatı ile kullandığını, taşları ayıkladığını, bahçe haline getirerek imar-ihya ettiğini, üzerine ev yaptığını, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan veya kamunun yararlandığı veya özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olmadığını ileri sürerek, taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.03.2015 tarihli ve 2014/530 E. 2015/221 K. sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 29.01.2019 tarihli ve 2016/6683 E., 2019/351 K. sayılı kararıyla “…Somut olayda, Hazinenin yanında ilgili kamu tüzel kişisi olarak … davada taraf olmakla birlikte, hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun uyarınca … Büyükşehir Belediye Başkanlığının da davada taraf olarak yer alması gerektiği halde, bu husus üzerinde durulmadan davaya devam edilerek esasa ilişkin hüküm kurulmuştur. Ne var ki, taraf teşkilinin sağlanması dava şartı olup, bu koşul yerine getirilmeden işin esasına girilemez. Hal böyle olunca, 6360 sayılı Kanun uyarınca … ilinin mülki sınırlarının Büyükşehir Belediyesi sınırı olarak belirlendiği, Büyükşehir sınırlarındaki köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliklerinin sona erdiği dikkate alınmak suretiyle … da davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, taraf teşkili sağlanmadan esasa girilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamından; dava konusu taşınmazın 10.07.1967 tarihinde yapılan kadastro çalışmalarında taşlık olması nedeniyle tescil harici bırakıldığı, ziraat, fen, orman ve inşaat bilirkişi raporlarına göre, davacının taşları temizleyerek kendi çabası ile dava konusu taşınmazı ev ve bahçe olarak malik sıfatıyla 20 yıldan fazla süredir kesintisiz, ekonomik amaca uygun zilyetliğinde bulundurduğu, taşınmazın orman ve mera vasfında bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanılmasının söz konusu olamayacağını, zilyetlikle kazanma şartlarının da oluşmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro sırasında tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”
2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi; “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.”
3 .4721 sayılı … Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.” hükümlerini içermektedir.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK’na tabi davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.